Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
“HAYAT HİSSETTİĞİM VE DÜŞLEDİĞİM GİBİDİR”
21.10.2010
Yusuf Ziya HALEFOGLU
Okunma Sayısı : 8363
Oy Sayısı : 24
Değerlendirme : 4,62
Popülarite : 6,38
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Uzun zamandır facebook sayfası açmamak için direniyorum, aslında bazen istiyorum ama, her nedense tekrar vazgeçiyorum. Bu konuda bir öğrencim çok ilginç bir anısını anlatınca çok fazla bir şey de kaybetmediğimi düşündüm. Benim hala facebook sayfam olmadığını söyleyince, bence hiç açmayın hocam dedi. Sebebini sorduğumda cevap çok ilginçti; facebook aracılığıyla tanıştığım ve aylardır facebook?tan hergün yazıştığım bir arkadaşımla karşı karşıya geldik ama, arkadaşım beni tanımadı bile dedi.

Acaba sanal kimlikle mi açıyoruz bu sayfaları, kendimizi saklamanın kolay yolu bu mu? Korkularımız mı var acaba yeni birileriyle bir şeyler paylaşmak ya da dostluk kurmak için. Yoksa gerçekten biz insanlar maskelerimiz olmadan iletişim sorunu mu yaşıyoruz?... diye sormadan edemedim kendime.

Bu hayatta, ne yaşamak istiyorsak onu yaşar, ne düşlüyorsak onu gerçekleştiririz diye düşünüyorum...

Aslında şöyle bir bakarsanız hayatta her şeyi kendimiz yaratıyoruz, mutlu ve mutsuz olduklarımızı. Yaşamın kendisini oluşturan bütün değerleri.
Her şey kendi iç evrenimizde başlamaktadır.
Kendi iç ve dış evrenimizde gerçekleştirdiğimiz yolculuklar değil midir yaşam?

Çevremizle, ailemizle, işimizle yaşadıklarımız?
İç evrenimizi kaçımız yaşayabiliyoruz. Yoksa hepimiz dış evrenin etkisinde mi yaşıyoruz? Bu şekilde mi kendi yaşamımıza yön veriyoruz.

Gerçek kimliklerimizi içimizde mi saklıyoruz?
Ne bekliyoruz yaşamdan, ne ümit ettik ne bulduk?
Acaba bekleneni verdik mi? Sonra neler istedik, iç evrenimize kulak verdik mi? Hangi sesleri işittik içimizden? Acaba o sesler bize ne hissettirdi, hüzün mü? Yoksa mutluluk mu? Aslında hepimiz iç evreninde hissettikleri gibi yaşasa, her şey çok daha güzel olurdu eminim.

Bir kardeşimin dediği gibi; gerçekten seversem ve güvenirsem iç evrenimin sesine o zaman kulak vermeye başlıyorum. O zamana kadar karşılıklı maskelerimizle davranıyoruz birbirimize...

Bu konuda çok güzel bir hikayeyi aktarmak istiyorum; Adamın biri çok mutsuzmuş. Hiç bir fıkra, espri, herhangi komik bir şey onu asla güldürmüyormuş. Bu durum artık iyice canını sıkmaya başlamış ve bir gün doktora gitmeye karar vermiş.

Doktora gidip derdini anlatmış. Adamı dinleyen doktor, bir dizi testlere tabi tutmuş... Sonuçlar eline ulaştığında, adamın hiçbir hastalığı olmadığını anlamış. Bu işten bir şey anlamadığını söyleyen doktor, adamı başka bir doktora göndermiş?
Ne yazık ki orada da derdine çare bulamayan adam, duyduğu bütün doktorları dolaşmış, sonuçlar hep aynı çıkmış. Gittiği bütün doktorlar bir rahatsızlığı olmadığını ve bir şey yapamayacaklarını söylüyormuş?
Böylece uzun bir zaman geçmiş, gülmeyi beceremeyen adam, çaresiz kalmış sonunda ilk gittiği doktora tekrar gitmeye karar vermiş? Tekrar geldiğini ve bu derdine bir çare bulmasını istemiş? Doktor ona; fiziksel bir rahatsızlığı olmadığını bu işi psikolojik olarak çözme yoluna gitmeleri gerektiğini söylemiş?
Senden öncede böyle hastalara denk geldim? Benim işimde çok yorucu, çok stresli, ama ben bunun çaresini buldum demiş devam etmiş; her yıl bu mevsimde meydana bir sirk kuruluyor, o sirkte akşamları bir palyaço çıkıyor, muhteşem bir şey ne kadar stresli, sinirli olursam olayım o palyaçoyu izlerken gülmekten karnım ağrıyor? Bütün sinirimi unutup mutlu bir şekilde evime gidiyorum demiş?

Sana bir tavsiyem var, gel beni dinle bu akşam sende o palyaçoyu izlemeye git, bak göreceksin yıllardır gülememenin acısını çıkarıp çok güleceksin demiş? Gülemeyen adam cevap vermiş; Doktor bey ! O palyaço benim !..

İşte böyle, çoğu zaman bir maske vardır yüzümüzde.
Düşünüyorum hepimiz maskelerimizi çıkarsak ve iç evrenimizi yansıtsak ne olurdu acaba?
Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün...

Herhalde içten samimi olmak, içimizi yansıtmak budur diyorum. Bizler ne kadar içten, ne kadar iyi niyetli olursak dış evrenimize o kadar iyi yansıtırız bunu diye düşünüyorum.

İçimizden geldiği gibi davranmak, kendine inanmışlığın ta kendisi değil midir? Kaçımız kendimize inanıyoruz acaba? Ya da kaçımız inanmaya çalışıyor. Ne zaman kendimize inanmaya başlarsak, işte o zaman yansıtmaya asıl ben olmaya başlıyoruz, işte o zaman iç evrenimizin sesine kulak vermeye başlıyoruz.

Tüm bunların temeli bizi nereye götürür acaba? Sonuçta her şey dürüstlük olgusuna gelmiyor mu?
Dürüst olduğumuz kişiye sevgimizi vermez miyiz?
İşte o sevginin saklı olduğu yer iç evrenimizin merkezi olan kalbimizdir. Kalbimiz bence bizim evrenimizin merkezidir. Bence o merkez, sevgi gibi tanrı kavramlarının saklandığı en derin yer değil midir? İçimizde büyüttüğümüz oranda yer kaplar... Ne kadar büyürse dışarı taşması o kadar kolay olmaz mı?

Bence kalplerimizdeki sevgiyi büyütüp taşırmanın yollarını aramalıyız.

Onu büyütecek o kadar çok değer var ki hayatımızda...

Gelin hep birlikte bugün en yakınımızdaki kişiye seni seviyorum diyerek başlayalım mı?

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org