|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
İŞLETMELERDE KAR ve KARLILIK
14.12.2010 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
11466 |
|
|
| Oy Sayısı : |
3 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
2,39 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
İŞLETMELERDE KAR ve KARLILIK
İbrahim Arıkan
Karın muhasebe açısından tanımı; işletmenin geliri giderinden büyükse aradaki farka işletmenin karı denir. Karın kardeşi olan zarar ise, işletmenin geliri küçük , gideri büyük olması durumunda aradaki farka denir.
Ticari Anlamda Kar: Toplam satış hasılatından (gayir safi hasıla) üretim masraflarını çıktıktan sonra kalan fark olarak tanımlanıyor.
İşletmeler kar odaklı çlalışmak durumundadırlar. Kar etmeyen işletme hayatını devam ettiremez. Bir süre borçlanarak yaşamaya çalışır; ama sonra tıkanır ve üretim hayatından çekilir. İşletmeler en azından aşağıdaki iki nedenden dolayı kar etmek zorundadırlar.
Birinci Neden: İşletme, dünyadaki gelişmelere uygun olarak kendini yenilemek, üretimini geliştirmek, yeni yatırımlar yapmak için kar etmek zorundadırlar.
İkinci Neden: Gelecek bir tarihte , dünyada, ülkede veya işletmede oluşacak olumsuz gelişmeler nedeniyle beklenmedik bir anda gelir azalması veya gider artması yaşanabilir. Bu durumda işletmeyi devam ettirebilmek için geçmiş yıllarda kar etmek bu tür durumlara hazır olmak gerekir.
İşletmelerde yapılan karların , işletmeyi geliştirmek ve de ileride oluşacak ekonomik riskleri krize dönüşmeden önlemek, kriz oluşması durumunda işletmenin devamını sağlamak için kullanacağı unutulmamalıdır.
İşletmelerde Karlılık: İşletmelerde belli bir süre için elde edilen karın sürdürülebilir kar haline dönüştürülmesi, işletmenin karlılık durumunu göstermektedir.
Karlılık, belli bir dönemde işletmenin sağladığı karın aynı dönemde kullanılan sermayeye veya üretim maliyetine bölümü şeklinde ifade edilmektedir.
İşletmelerden bazırları sürdürülebilir büyümeyi ve sürdürülebilir karlılığı ön planda tutmasına rağmen, bazıları da serbest piyasanın getirdiği rekabet ortamında hayatta kalmak adına, diğer bir ifade ile günü kurtarmak adına kısa dönemde kar elde etmeyi ön planda tutuyorlar.
Karlılığın temel parametrelerinden biri büyümedir. Karlılığın devamını sağlamak ise sürdürülebilir büyüme ile mümkündür. Bazı çevrelerde; işletmelerde karlılık büyümeyi mi getirir, yoksa büyüme karlılığı mı getirir , sorularına cevap aranmaktadır.
Bu sorunun cevabı meşhur bir tekerlemeyi hatırlatmaktadır. Tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa yumurta mı tavuktan çıkar? Bu soruya verilecek cevap, her ikisi de birbirinden çıkar, olmalıdır. Büyüme ile karlılık; tavuk ile yumurta örneğinde olduğu gibi , biri diğerinin hem sonucu, hem de nedenidir.
İşletme, sadece karlılık temelli olarak planlanır ve de öyle yönetilirse, sürdürülebilir büyüme gerçekleşmeyebilir. Bu gelişme bir süre sonra işletmenin kar edemez duruma düşmesine , dolayısıyla küçülmesine sebep olabilir.
İşletme sadece büyüme temelli planlanır ve öyle yönetilirse, bu kez de işletme yatırım için gerekli olan nakit ihtiyacını karşılayamaz duruma gelebilir. Bunun sonucu olarak yatırımları özkaynağı ile yapamaz hale gelebilir. Bu durumdaki işletme ya büyümesini durdurmak veya borçla büyümek zorunda kalır. He iki durumdaki işletmenin geleceği için sıkıntı oluşturabilir.
Sağlıklı yönetilen işletme önce büyümeyi gerçekleştirmeli, sonra da karlılığı düşünmeli. Büyüme gerçekleşince kar kendiliğinden oluşacaktır. Sonuç olarak , işletmelerin büyümesi için karlı olamsı, karlı olması için de büyümesi gerekmektedir.
İşletmelerde Karlılığın ve Nakit Akışının Önemi: İşletmelerin yaşaması için kar etmeleri önemlidir; ancak sürekliliği ve sağlıklı yaşaması için gerçekleştireceği karlılık durumu daha önemlidir. Kar, işletmenin hayat suyu denebilir. Canlıların yaşamlarını sürdürmeleri için ihtiyaçları olan su ve diğer maddelerin sağlanmasının sürekliliği ne kadar önemli ise, şirketlerin uzun ömürlü olmaları için de sürdürülebilir karlılığı yakalamaları şarttır. İşletmeler de yaşayan birer canlıdır. Yaşamak için onların da ihtiyaçları vardır. İhtiyaçların zamanında ve yeterli miktarda karşılanma ve karşılanmama durumu, işletmenin geleceğini etkilemektedir. Bu nedenle işletmelerden bazıları uzun süre yaşamalarını sürdürüken, bazıları sürdüremiyorlar. Bunun nedenlerinden biri de, işletmenin nakit yönetimini doğru ve işletme kurallarına uygun yapılmamasıdır. Ne kadar karlı olursa olsun, kasasında para olmadığı için yapması gereken ödemeleri aksatmaya başlaması durumunda , işletmenin alacaklıları derhal harekete geçerler. İleri tarihli alacaklarını dahi tahsile çalışırlar. Şirket muhasebesinin önü alacaklılarla dolar.
Bu durumlar için ikinci, üçüncü planı olmayan işletme yöneticileri paniğe kapılırlar, "Şirket batıyor" söylentisi hızla yayılır. Söylenti yayıldıkça, işletme yöneticilerinin paniği arrtar. Sonunda beklenen son, iflas gerçekleşir.
Büyümek ve Kar Etmek için Hedef
Hedef, belirlenen sürede varılmak istenen nokta olarak tanımlanabilir. İşletmelerin büyüyebilmesi için karlılığın sürdürülebilir olması için, her seferinde erişilebilir ve de işletmenin gücü ile orantılı hedefler belirlenmelidir. İşletmenin belirlenen hedeflere zamanında kazasız, belasız varması; işletme yönetimlerinin düzenli, verimli , çevik (manevra kabiliyeti yüksek) ve hızlı çalışması ile gerçekleşebilir.
Yeni ürün yaratmak, yeni işler başlatmak, yeni pazarlara girmek, Pazar lideri olmak zor işlerdir. Bunların zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Kolay olsaydı kurulan her işletme sonsuza dek büyüyerek yaşardı.
Doğa yasalarının gereği olarak zoru başaranlar yaşamaktalar. İşletmenin sürdürülebilir büyümeyi ve sürdürülebilir karlılığı, bunları sağlayan sürdürülebilir verimliliği yakalaması imkansız değil. İmkansız olmadığını asırlarca yaşayan işletmelere bakarak anlayabiliriz.
Sürdürülebilir büyümeyi, karlığı ve verimi yakalak için birinci şart, işletmenin işleyişini yönlendiren ve sağlayan hissedarların, yöneticilerin ve çalışanların aynı amaçta birleşmeleridir. İkinci şart ise; hissedar, yönetici ve çalışanların öncelikle birbirlerine sonra da müşterilerine karşı açık ve dürüst olmaları, aynı zamanda birbirlerine güvenmeleridir.
Başarı, birbirlerine inanan ve güvenen, birbirinin geleceğine sahip çıkan dürüst insanlarla gerçekleşebilir.
Kurtuluş Savaşı, Atatürk Türk halkına , Türk halkı da Atatürk'e inandığı ve güvendiği için başarıldı.
Her hedefe ulaşmak yeni bir heyecan, yeni bir sinerji ve ynei bir çaba ile mümkündür. Hedefe erişmek için gerekli olan düzenlemeler, değişmeler ve yenilikler doğru belirlenmelidir. Bilim dünyası bu yenilenme ve gelişme çalışmalarını İNOVASYON sözcüğü ile ifade eder.
İşletmelerin de inovatif düşünmeleri ve inovasyon ile yenilenip gelişmeleri mümkün olmaktadır. Yenilenip gelişen işletmelerin yöneticileri bilgili, akıllı, çevik ve hızlı kararlar alabilen; çalışma, başarma azim ve heycanı içinde olan kişlerdir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|