Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Hamdi Akın Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

EDUPLUS Hamdi Akın Sunumu
09.02.2010
Okunma Sayısı : 5953
Oy Sayısı : 8
Değerlendirme : 5
Popülarite : 4,52
Verdiğiniz Puan :
 

 

EDUPLUS Hamdi Akın Sunumu
Deşifresi

.
.

   EDUPLUS Hamdi Akın Sunumu

.
.


SERDAR ÇOROĞLU: Onlar kurmuş oldukları değerlerle ükemizde , temel taşlarını oluşturdular. Hem çok genç , hem de çok başarılı iki tane işadamı bizlerle birlikte olacak. Kongre olarak da kendilerine takdim edeceğimiz kategorilerde ödüllerimiz var.

BÜLENT: Öncelikle sıradaki oturumumuzun konusunu sizlere aktarmak istiyorum. Sektör lideri nasıl olunur? Kriz ortamında başarılı iş yapma modelleri nelerdir? Bu konuda konuşması için çok önemli bir isim Akfen Holding Yönetim Kurulu başkanı Sayın Hamdi Akın Bey?i huzurlarınıza davet ediyorum. Aynı zamanda kendisi ?Yönetim ödülünü? de, Sayın Çoroğlu?ndan alacak.

SERDAR ÇOROĞLU: Benden daha genç duruyorsunuz, genç holding patronu olarak takdim ettim.

HAMDİ AKIN: Çok genç dedin, o hoşuma gitti. Genç kısmını kaldırabiliyoruz da, çok genç deyince hoşuma gitti. Teşekkürler.

Herşeyden önce çok teşekkür ederim Sayın Çoroğlu?na ve EDUPLUS ailesine. İki sene evveldi galiba yine böyle bir EDUPLUS toplantısında, kalabalıkta konuşmuştum. Serbest bir konuşmaydı, bir konu verilmemişti elime. Dolayısıyla biraz daha farklı bir konuşma olmuştu. İşi başlangıcından nasıl kurduğumuzu? Bu günlere nasıl geldiğimizi ? uzun uzun anlatmıştık. Bugün fazla konuşmayacağım, çünkü 15 dakika sürem ve oldukça geniş bir konum var.

Sektör lideri nasıl olunur?u eğer bu 15 dakika içerisinde size anlatabilirsem , zaten buranında lideri olurum şüphesiz.

Kısaca size başlıklar halinde vermeye çalışayım:

Sektör lideri olmak için aslında girdiğiniz sektörde sizden başka kimsenin olmaması en kolay yoldur. Eğer sizden başka kimse yoksa o sektörde, çok kolay sektör lideri olursunuz.

Aslında dikkat edeceğimiz şey, o gireceğimiz sektörde mümkün olduğu kadar yalnız kalabilme imkanlarını elde edebilme.

Yani biz TAV?ı kurarken bu sektörde ciddi bir boşluk olduğunu , ciddi bir şekilde bu havaalanları işine girilirse dünyada olduğu gibi Türkiye?de de büyük bir değer yaratılabilineceğini 1997 senesinde tespit ettik. Ve ona göre yalnız bir yolda yürümek üzere yola çıktık. Ve doğrusunu isterseniz beklenilenden daha kısa bir süre içerisinde TAV oldukça önemli bir değere uları ve ülkemizde Ankara İstanbul , İzmir, Antalya, Alanya, Gazipaşa olmak üzere yurtdışında, Tiflis, Batıl, şimdi Tunus, yakında Makedonya , Üsküp havaalanlarının işletmesine devam edecek. İnşaat olarak da Libya Tripoli havaalanı inşaatını yapıyor. Kahire?yi bitirdi, Katar?ı ki dünyanın en büyük havaalanı inşaatlarından birtanesidir, Japon TAISEI ile birlikte yapıyor ve Umman havalimanı inşaatınında şuanda ihalesini aldı, 2010 senesinde başlayacağız.

TAV ile sektör lideri olmak kolaydı, çünkü sektörde başka kimse yoktu. İlk yola çıkan avantajlıydı ve bu avantajı kullandık. Tabiki çok çalışmak gerekiyor. Onu söylememe gerek yok. O sektörde yalnız bile olsanız aşırı bir çalışma göstermeniz gerekiyor ve o çalışmayıda hep beraber , kadro olarak gösterdik ve bugün 26 bin kişilik bir aileye ulaştık. Bu aile bize hem yurtiçinde hem yurtdışında sanıyorum hepimizin gururu olacak şekilde iftihar ile temsil ediyor.

Bunun haricinde sektör lideri nasıl olunur? Mesela biz liman konusunda , Mersin Limanı işletmesini de yapıyoruz. Liman işletmeciliğin konusunda da Türkiye?de pek fazla bir şey yoktu. Sayın Arkas ile biz 1998 senesinde ilk liman işletmeciliği işine girmeye karar verdiğim zaman , ilk konuştuğum kişi Sayın Arkas?dı. Sayın Arkas?ı buldum, gittim İzmir?de ondan randevu aldım, Alsancak?ta Deniz Restaurant vardır, orada yemek yedik, karşılıklı kadeh tokuşturduk ve İzmir Limanı?nı nasıl özelleştirebilirizi, nasıl özel sektör alabilirizi konuştuk. Olmadı tabiki.

Onun arkasından Samsun Limanı özelleştirmesine birlikte girdik. Bunu ben neden anlatıyorum? sonra ben Mersin Limanında Arkas ile olmadı, ama dünyanın en büyük işletmecisi olan PSA?yı yanıma alarak , iki üç defa Singapur?a giderek, onları ikna ederek, ve Singapur ile beraber Mersin Limanı işletmeciliğini aldım 36 yıllığına.

Burada dünya liderini yanınıza aldığınız zaman zaten ülkede sektör lideri oluyorsunuz. Burada anlatmak istediğim şey şu; eğer yalnız değilseniz , eğer o sektörde sizden başka rakipler varsa, yurtiçinde sektör lideri olmak istiyorsanız dünyanın en büyüklerinden birisini yanınıza partner olarak alacaksınız.

Örnek, bugün bizim enerji işlerimizde var. Ama enerjide hiçbir zaman sektör liderliğine oynamıyoruz. Çünkü enerjide sektör liderliğini oynayan firmalar var. Örnek Sabancı. Sabancı ülkede çok ciddi bir liderlik üstlenmiş olmasına rağmen başka sektörlerde, enerjide sektör lider olabilmek için dünya devlerinden birisi Verbund ile ortaklık yaptı.

Yani komisyonunuz her zaman için uğraştığınız sektörün nereye gittiği ile direk bağlantılı., direk orantılı.

Ben oteller yapıyorum biliyorsunuz. Aşağı yukarı 14 tane oldu Rusya ile beraber. Bu otelleri kimle yapıyorum? Dünya lideri ile yapıyorum. Kim bu dünya lideri? Accor Grubu. Bir sürü markaları bünyesinde bulunduran ve dünyada 4300 tane otel işleten bir grup ile yapıyorum. Bu grup ile niye yola çıktım? Ülkede bu sektörde lider olmak istiyorum. Eğer tek başıma çıksaydım böyle bir liderliğe asla ulaşamazdım.

Çünkü bu sektör yalnız değil, bu sektörde rakipler var , bu rakipleri ancak bir dünya lideri ile birlikte geçebilirim. Bunun gibi daha birçok örnek verebilirim kendi işim ile olarak .

Bu ve bunun gibi birçok işi, aseti incelediğimiz zaman sektör lideri olmak konusunda böyle kararlar verebilirsiniz. Ülkede sektör lideri olmak, dünyada sektör lideri olmak, bütün bunları bugünkü pozisyonuna göre ve sizinle hareket edecek ortaklarınız ile birlikte buna karar verebilirsiniz.

İkinci konum; ?Krizde hangi iş modeli? Bunuda benimsemeliyiz. Bu şuna benziyor; ?Hastayım doktor bey, bana bir çare? iyi de hastalığn ne? Miden mi ağrıyor, veremmisin ? beyninde ur mu var? Hastalığı mutlaka iyi teşhis etmemiz lazım. Kriz dediğimiz zaman bir hastalık. Genel ifade şekli ile bu bir hastalık. Ama herkesin pozisyonu değişik. Herkesin krize nasıl yakalandığı, herkesin o günkü durumu, değişik. Onun için herkese aynı reçeteyi veremezsiniz. Herkes aynı reçeteyi uygulayamaz. Nedir ? Şirketiniz borsaya açıksa şirketinizin hissesinin değeri anormal şekilde hızla düşmektedir. Sizin krizde yakalandığınız hastalık budur. Bunu nasıl önleyebilirim? O başka bir şeydir. Krizde müşteri kaybına uğramışsınızdır, gelirleriniz azalmıştır, bunun çözümü başkadır. Krizde müşteri kaybına uğramışsınızdır, ama kasanızda para vardır ve ilave borcunuz yoktur, bu başkadır. Krizde müşteri kaybınız yoktur ama paranız vardır , o zaman onu yönetmekte başka bir çözüm ister. Sonunda müşteri kaybınız vardır, kasanızda para yoktur ve borcunuz vardır, onu zaten size birileri gelir söyler, nasıl yöneteceğinizi.

Dolayısıyla krizde iş modelleri üretmek sizin krizde bulunduğunuz durum ile çok bağlantılıdır. Onun için kriz algılaması herkes için aynı olmayabilir. Çok kişi krizden avantaj ile çıkar, çok kişi krizden batarak yada yara alarak çıkar.

Onun için krizlerden fırsat yaratmak dediğimiz hadise, direk içinde bulunduğumuz pozisyon ile ilgili bir şeydir. ?Ahmet yarattı, ben yaratamadım? diye komplekse girmeye hiç gerek yok. Yada kendinizi başarısız adletmeye hiç gerek yok. O, o anki doğru yerde bulunup bulunmamanıza , birazda tesadüflerle ilgili meselelerdir. O yüzden krizdeki tavsiyeleri ben pozisyonunuza göre özel bir seyansla ancak konuşabiliriz diyorum. Çünkü bu sadece benimle konuşulacak bir şey değil, yaşayanlarla konuşulacak bir şey. Herkesin pozisyonu farklı olacağı için, o posizyon içerisinde ağaçtan düşmüş insanlarla konuşulmasında bence büyük yarar var. Şunu söylemek istiyorum ki bu konu oldukça geniş.

Ülke genelinde krizden çıkmak için ne yapılabilir? Diye bir soru var. Orada mesela, geçtiğimiz dönemde bu çok konuşuldu. Arzımı yaratmak lazım, talebimi yaratmak lazım. Odalar Birliği bir program yaptı , bütün Türkiye çapında talebi hızlandırmak için. Sonra eleştiriler geldi ?İnsanların cebinde para mı var ki gitsin harcasın? gibilerinden. Televizyon programları çekildi. Ekonomiye katkıda bulunun, sakız olın, onu alın, bunu alın . O da doğru olabilir ama bence benim kişisel düşüncem, önce talebi yaratmak, sonra arzı yaratmak değil, önce arzı sonra talebi yaratmak şeklindedir. Onun için ben yatırım yapılmasını ve eskisinden daha hızlı yatırım yapılmasını isteyen, tavsiye eden ve bunu uygulamaya çalışan bir işadamıyım.

Bu belki yumurtamı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar gibi bir şey oluyor ama horozu da kimsenin unutmaması lazım. Onun da bir fonksiyonu var. Onun için horoz da burada karar verecek kişidir. Bence arzı başlatması, arzı körüklemesi, arzı ittirmesi gereken kişidir.

Meslea buna iki tane örnek verebilirim, birtane geçmişten, bir tane bugünden. Geçmişten örnek verecek olursak , Özal, Antlaya projelerini başlatırken 90?lı yıların başında hatta 80?li yılların sonunda böyle bir talep yoktu. Olduğu bilinmiyordu bile. Özal bütün Antalya?yı parselleyip yatırımcılara verirken hatta suçlanmıştı da peşkeş çekmek ile. Ama birçok özkaynağı olan insan, bu otellerin hepsini hızla yaptılar ve yapılan oteller uzunca bir cüre , 7-8 sene müşteri bulamamakta sıkıntı çektiler, fiyatlarını düştüler ama arz hiç durmadı devam etti. Otel yapılmaya devam etti. Yatırımcılar sıkıntıları ertelediler. Fakat buna rağmen en sonunda bütün yatırımcılar beraber oldular ve kendi taleplerini kendileri yaratma yoluna gittiler. Tanıtım faaliyetleri iki misli, üç misli arttı. Herkes Rusya?da, Arfika?da, Orta Asya?da, Avrupa?da pazarlarda kendi talebini yaratmak için, hiç değilse maliyetleri ile gelirlerini kafa kafaya getirmek için çok uğraş sarfetti. İşte o zaman girişimci, işadamı rolü ortaya çıktı. Bugün turizmde hiç beklemediğimiz , çok önemli gelirlere, çok ciddi sayısal rakkamlara ulaştı.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org