Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Çağatay Özdoğru Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Esaslı Bir Genç Lider
23.11.2010
Okunma Sayısı : 12998
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

Esaslı  Bir Genç Lider

CEO's dergisinden Dr. Yeşim  Toduk Akiş Hanım'ın benimle yaptığı söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum.

.
.


.


Esaslı  Bir Genç Lider


Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:   Çağatay Bey sizi okurlarımıza tanıtmak isteriz. Kendinizi nasıl tanıtmak istersiniz?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:  Dede tarafından  Reşadiyeli bir ailenin çocuğu olarak 1966 yılında İstanbul'da doğdum.

İlkokul  öğrenciliğimin  ardından Saint Benoit Lisesi'ni kazandım ve  bu okulda çok başarılı  bir öğrencilik  hayatım  oldu.

Sekiz senelik  eğitim  hayatının  her yılını sınıf birincisi olarak bitirdim, okul basketbol takımında kaptanlık yaptım. Sonrasında idealim  olan İstanbul  TeknikÜniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünü kazandım. Burada da başarılı  öğrencilik hayatım oldu.

Ardından  George Washington University'den  Telekomünikasyon  Yüksek Mühendisliği derecesini aldım.

Kısa bir süre ABD'de çalıştıktan  sonra sırasıyla Koç Unisys, IBM, Global One, France Telecom ve Sabancı Holding'de görev yaptım , halen Esas Holding'de çalışma hayatıma devam ediyorum.

İş hayatımın  hemen başında sizden marketing dersi aldığım Marmara Universitesi /University of Maine işletme master'ı programını da birinci olarak bitirdim.


Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:
    Genel müdür olduğunuzda kaç yaşındaydınız?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:  Global One'da 23 yaşında genel müdür , 34 yaşında bölge başkan yardımcısı oldum. Bu yılın başından itibaren de Esas Holding'in  CEO'luk görevine getirildim.


Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:
   Bir mühendis olarak başladığınız iş hayatınızda şimdi bir private-equity CEO'luğuna gelmiş durumdasınız…Özgeçmişinizde, hem uluslararası hem de Türk şirketlerinde yönetim deneyiminiz olduğunu görüyoruz. Yönetim olarak farklılıkları nelerdir? Türk Yöneticilere nasıl tavsiyelerde bulunmak istersiniz?


ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:
  Çalıştığım Türk şirketleri Sabancı Holding ve Esas Holding. Her ikisi de aynı büyük ailenin sahip olduğu yapılar. Hissedarları son derece eğitimli ve çok ileri düzeyde dünya görüşüne ve son derece kurumsal bir yönetime sahipler.

Benim görev yaptığım  Global One şirketinin yönetim şekli yetkinin ülkelere verildiği  bir yönetim şekliydi ve Türkiye yönetimi benim görev yaptığım süre boyunca yetkilerini basiretli bir şekilde kullanarak çok başarılı oldu.

Bunun  sonucunda ben 1999 yılında İsviçre genel müdürüyle beraber dünyanın  en başarılı  genel müdürü seçildim  ve bölge başkan yardımcılığına terfi  ettim.

Sonrasında Paris'te CEO ve ona rapor eden tüm ekip değişti ve merkeziyetçi bir yapıyı seçmeye karar verdiler.

Bunun  sonucu olarak sisteme katkı sağlayamayacağımı görerek ben de şirketten ayrıldım.

İstisnalar mutlaka vardır, ama gördüğüm kadarıyla yabancı şirketlerin ciddi bir kısmı bugün  merkeziyetçi bir prensiple yönetiliyor, sonuç itibariyle sisteme katkınız da limitli oluyor, global stratejileri  lokal çapta uygulayan adam oluyorsunuz.

Ama Türk şirketlerinde tamamen farklı bir durum var. Stratejinizi kendiniz oluşturuyorsunuz ve uygulayabiliyorsunuz.

Netice itibariyle başarıdan da başarısızlıktan  da direkt olarak sorumlu oluyorsunuz.

Her ikisini de yoğun olarak yaşıyorsunuz ki profesyonel işadamının  da içinde bulunması gereken ortamın bu olduğu görüşündeyim.

Sonuç olarak şunu   söyleyebilirim: Uluslararası şirketlerde çok iyi eğitim alıyorsunuz ve öğreniyorsunuz.

Ama uygulama yönünde Türk şirketleri çok daha doyurucu. Benim tecrübem şunu söylüyor:

İş  hayatınızın ilk yıllarında yabancı şirketlerde ve hatta yurtdışında çalışın, ama üst yönetime geçtikten sonra mutlaka bir Türk şirketine geçmeyi ciddi şekilde düşünün ve elinize iyi bir fırsat geçerse de bunu mutlaka kullanın.


Çağatay Özdoğru

Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:
   Esas Holding'in son senelerde hızlı büyümesinde nasıl bir rol oynadınız?


ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:
   Bu konuda elimden gelen katkıyı sağladığıma inanıyorum, ama hiçbir zaman hiçbir şeyi tek başınıza yapamazsınız, ekip çalışması son derece önemli. Sabancı Holding'den ayrıldıktan sonra Şevket Sabancı Bey ve ailesi  sağolsunlar beni Esas ailesine davet ettiler.

2005 – 2009 yılları arasında birçok farklı konuda joker gibi çalıştım.

Dixons/Electroworld joint – venture'ının , BSK hastanelerinin kuruluşunda çalışan ekip içinde aktif rol oynadım. Pegasus'a  yönetim kurulu üyesi olarak limitli de olsa makro konularda katkım olduğunu söyleyebilirim.

Ayrıca Medline'da özellikle 2009 yılında çok aktif olarak çalıştım  ve turnaround'ında yönetim  ekibine koçluk yaptım.

Esas'da , özellikle bir private – equity mentalitesinin oluşturulması konusunda sanıyorum  çok katkım olmuştur. Sonuç ititbariyle bir heigh – tech sektörü üst düzey  yöneticisi olarak 2005 yılında katıldığım Esas Holding'de perakendeden sağlığa, havacılıktan gıda sektörüne kadar çok farklı sektör ve konuda tecrübe edindim.

Tabii bu tecrübeyi edinirken  başta Şevket Bey olmak üzere, Ali Bey ve Emine Hanım'ın  yoğun destek ve güvenleri son derece etkili oldu.


Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:
    Şirket çalışanlarının bağlılığı günümüzde maalesef çok kısıtlı, siz ise uzun yıllar aynı şirketlerde veya hissedarlarla çalışmaktasınız, bunu hangi  özelliğinize bağlarsınız?


ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:
  Benim için  maddi kazanç hiçbir zaman bir işe girmek için birinci etken olmamıştır.

Üniversite sınavlarına hazırlanırken bir matematik hocam vardı.

Hep şöyle derdi: "Önce konuyu çok iyi bileceksin , not ve başarı sonra doğal olarak gelir." İş hayatında da benim düşüncelerim buna çok paraleldir.

Öncelikle severek, katkı sağlanabilecek  ve değer katılabilecek  bir şirkette ve görevde çalışılmalı ve "gerçek" başarıya konsantre olunmalı görüşündeyim.

Odamın duvarında şu sloganı içeren bir Sakıp Sabancı karikatürü asılıdır.

Az kaldı gooool oluyordu…: sahte başarı                      goooooollll!!!!: gerçek bşarı

Huzur ve uyum benim için  birinci sıradadır.

Eğer bu mevcutsa ve iş de değer yaratabileceğin bir işse, başarı mutlaka geliyor, ama çok sabırlı  olmak lazım.

Başarı geldikten sonra takdir de bir şekilde gerçekleşiyor.

İş yaparken etik, açık ve dürüstseniz ve bizim ailemizde olduğu  gibi aynı bu değerlere sahip hissedarlarınız varsa problem  ve sıkıntılar da bir şekilde çözülüyor.


Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:
   Nasıl bir liderlik sitiliniz var? Nasıl bir ekip yönetim sitiliniz var?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:  Son derece açık, şeffaf, etik  ve ekip oyununa inanan bir yapım vardır.

Ayrıca son derece sonuç odaklıyım. Leb demeden leblebiyi anlayan  insanları severim.

Çalışkanlara büyük  saygı duyarım.

Kurallar ve ölçülmüş riskler çerçevesinde yetki kullanan ve işe kendisininmiş gibi bakan  insanlarla çalışmak isterim.

Yakından izlenmeyi hiç sevmem  ve dolayısıyla benimle çalışanlara  da böyle davranmam.

Güvenebileceğim, aile yapısı okuduğu okulları belli, çocukluk hayatını   tahmin edebildiğim insanlarla çalışırım.

Konusunda en iyilerle çalışmaya itina gösteririm, kendimden daha iyi olan insanları seçmeye çalışırım.

Organize olmaya ve yapısal konulara çok önem veririm, kaos ortamını hiç sevmem.

Hiçbir konuyu halının altına süpürmem, mutlaka çözüm sağlamaya çalışırım.

Ciddiyete çok önem veririm.

İşe saygı beklerim. Mutlaka karar alırım.

En kötü kararın bile kararsızlıktan daha iyi olduğuna  inanırım.

Alınan karar sonrasında çok hızlı bir şekilde ıuygulamaya geçerim ve arkadaşlarımdan da aynısını beklerim .

Sonuç olarak üst seviye yönetimin tüm bu prensiplerin uygulandığı bir sanat olduğuna inanırım.


Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:
   Sizi diğer  CEO'lardan farklılaştıran bir özelliğiniz de sanırım , son derece dengeli bir biçimde, işi ve yöneticileri yönetme beceriniz.

Bunu ayrıca çok doğal ve mütevazı bir şekilde yapmaktasınız.

Bu  kişilik yapınız mı, sonradan kazanılan bir beceri mi?

Biliyorsunuz , dünyadaki en başarılı CEO'ların mütevazılıkla  işi başaran yöneticiler oldukları ortaya çıktı.

Ne dersiniz?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:   Dengeli kişilik yapım sanıyorum  çok genç yaşta genel müdür olmam ve yaşadığım çok stresli ortamların sonucunda oluştu.

Büyük konuşmak istemem , ama sanıyorum birçok majör problem beni panik durumuna sokmuyor, sakinliğimi  muhafaza edebiliyorum.

Her problemin bir çözümü olduğuna, çok çalışarak ve konsantre olarak bir çare bulunabileceğine inanıyorum.

Çalışma hayatım  boyunca şirket içi dedikodu ve kulislerden hep uzak durdum, bulunduğum ortamlarda da buna imkan vermedim .

Konuşanı değil , çalışanı terfi ettirdim.

Buna uygun davranmayanlarla da yolumu hep ayırdım. Mütevazılık ise ana ilkemdir.

Başkları senden bahsetsin, sen kendinden değil. İş senin yerine konuşur ilkem var benim.

Oturduğum koltuğun bana ait olmadığını, geçici olarak  orada oturduğumu çok iyi özümsemişimdir.

Naturellik de sanıyorum eski spor hayatımdan  kaynaklanıyor.

Bunlara ek olarak ölçülü ve sade bir insan ve yönetici olmaya çalışırım.

Daha doğrusu doğal halim böyle.

Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:   Sizin için bundan sonra nasıl hedefler var. ?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:   İş hayatında tek hedefimiz var.

O da Esas Holding'i Türkiye'nin en başarılı gruplarından birisi haline getirmek.

Bir çok Pegasus daha yaratmak.

Electroworld, BSK ve diğer yatırımlarımızın büyük başarılar yakalamasını sağlamak.

Tüm bunların sonucu  olarak da değerli şirketler yaratmak istiyoruz.

Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:    Şirketlere kurumsallaşma ve sağlıklı büyüme tavsiyeleriniz nelerdir?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:  Şirketler "tek adam" yönetim şekliyle ancak belli büyüklüklere erişebiliyor.

Bu eşikten sonra "tek adam"lık çalışmıyor, hatta şirketi geri götürüyor, sistem patlaklar veriyor.

Bence bu durum yerli – yabancı her türlü şirket için geçerli.

İşte bu eşik noktasına gelmeden şirketin  "tek adam"lıktan belli bir yönetişim  modeline geçmesi gerekiyor.

Bu havalı lafın anlamı son derece basit olarak yetkinin  belli kurallar çerçevesinde yukarıdan aşağıya olarak dağıtılması .

Bu basit düşüncenin altı daha sonra yönetim  kurulu, organizasyon yapısı, prosedürler, iş akışlarına göre yetkilerin dağıtımı gibi detaylanabilir.

Birçok "tek adam" şirketine tanık oluyorum.

Tepede bir patron veya genel müdür ve bekçiden  finans müdürüne kadar herkes bu kişiye rapor ediyor.

Bu kişinin  haberi olmadan  hiçbir adım atılmıyor.  Şirket 10 – 15 milyon  dolar ciroya gelmiş, ama bir sonraki evreye geçemiyor, ya da geçebilmişse de sistem  inanılmaz açıklar veriyor.

Dolayısıyla büyümek isteyen şirketlere tavsiyem kesinlikle bu  "tek adam" sendromundan  kurtulmalarıdır.

Bunun dışında müşteri portföyünün ciro risklerinn  kontrol altında tutularak alternatif senaryoların  hazırlanması, işin değişebilecek regülasyonlara karşı b ve c den nasıl farklılaşabilirim?" soruları devamlı sorulmalı düşüncesindeyim.

Çok özetle; bu anafikirle tekrarlanabilir ve büyütülebilir ciro ve karlılıkların  oluşabileceğine inanıyorum.


Çağatay Özdoğru

Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:   Yönetim kurullarının Türkiye'de etkin çalıştığına inanıyor musunuz? Nasıl daha  doğru yapılar kurulabilir?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:  İnandığım yönetim şekli merkeziyetçi olmayan ve yetkinin  dağıtıldığı bir yapıdır.

Bu yapıda, aktif yönetim  kurulları son  derece büyük önem arz eder.

Yönetim kurullarının  şirket yönetimini destekleyen, onlara koçluk eden, geçmiş  bilgi ve tecrübelerini paylaşan ve aynı zamanda da sorgulayan  yapılar olması gerektiğine inanıyorum.

Esas Holding'de aktif yönetim kurulları ile yönetime çok önem veriyoruz ve Esas Holding'i temsilen atadığımız 2 üyenin dışında diğer tüm üyelerin dış üyeler olması prensibimiz var.

Dış üyeleri seçerken şirketin bilgi ve tecrübeye ihtiyacı olduğu alanları belirleyip kendilerini buluyoruz.

Bazen şirketlerin icra ettiği işle direkt olarak geçmişte dünya çapında bir şirketin  CEO'su olarak uğraşmış bir uzmanı, bazen pazarlama konusundaki bir guruyu, bazen rakip bir iş modeli uygulayan  bir şirketin  CEO'sunu  veya müşteri olan bir yapıdan  gelen tecrübeli bir kişiyi yönetim kurullarımıza davet ediyoruz.

Yönetim kurulunun oluşturulmasında çok hassas davranıyoruz.

Yönetim kurulu stratejik  kararlarında dış üyelerin  fikirlerini özgürce ifade etmeleri  sonucunda oluşan konsensus kararı  uygulamaya alıyoruz.

Buna ilaveten , dış üyelerin uzmanlık konularındaki bazı projelerde bilfiil çalışarak, şirket yönetimiyle çok yakın bilgi paylaşımına girmesini sağlıyoruz. İnandığımız yapı  budur.

Diğer Türk şirketleri ne yapıyorlar tam bilemiyorum,  ama bizim  modelimiz bu.

Dr. YEŞİM TODUK AKİŞ:    Gençlere CEO'luk yolculuğunda neler tavsiye edrsiniz?

ÇAĞATAY ÖZDOĞRU:  Genç profesyonel arkadaşlarıma öncelikle kendilerini çok iyi  tanımalarını ve hedef belirlemelerini tavsiye ederim. İnsan  kendi özelliklerini , severek yaptıklarını ve yapabileceklerini çok iyi  anladığında gerçekten  yolu yarıladığını düşünüyorum.

Bu  söylediklerim  tabii ki sadece CEO olmak için değil, başarılı bir profesyonel olmak için de geçerlidir.

Sonuç itibariyle CEO veya benzeri bir unvana sahip olan  başarılı,  diğerleri başarısız gibi bir düşünceye  hiç inanmıyorum.

Her bireyin kendi kabiliyet ve hedefleri  çerçevesinde uzmanlık alanında en iyiyi yaptığında huzur içinde başarılı olmanın keyfini sürmesini tavsiye ederim.

Şans faktörü de çok önemli, ayrıca tabii sahip olduğumuz karakter de zamanla sizi yönlendiriyor.

Tabii ki çok çalışmak gerekiyor. Birçok konuda fedakarlık yapmamız gerekiyor.

Ünlü Basketbol  Koçu Rick Pitino'nun çok severek okuduğum  kitabının  ismi "Success is a choice -  Başarı  bir tercihtir."

Bu kitap tam olarak  bunu anlatıyor.

Başarılı olmayı seçmek lazım. Bu bir tercih meselesi ve bu hesabı  ödemeniz lazım.

Bu yolda başka birçok opsiyondan vazgeçmeniz gerekiyor.

Diğer taraftan  insanın devamlı kendini geliştirmesi ve kendisine yatırım yapması gerekiyor düşüncesindeyim.

Cebinizden para  harcayarak eğitim ve konferanslara katılım çok önemli.

Ya da bazen çok az para kazandığınız bir işte, çok iyi şeyler öğrendiğinizden , belli bir süreyi geçirmeniz gerekebilir ki bu da bir kişisel yatırımdır.

Bunun dışında önerilerim şunlar olabilir:

. Asla kısa vadeli düşünmeyin  ve kısa vadede size başarı getirebilecek  yollara girmeyin. Bunlar size sadece geçici başarı getirir.

. Gerçek dostlar edinin.

. İş dışında mutlaka sivil toplum  faaliyetlerinde bulunun.

. Dünyayı çok iyi tanımaya çalışın, uluslararası olmak çok önemli.

Sonuç itibariyle, kendinizi iyi  yetiştirmişseniz, düzgün insansanız, sabırlıysanız, çalışıyorsanız ve şans faktörü de sizinleyse, bir şekilde başarı ve sonuçları geliyor diye düşünüyorum.

.
.

Çağatay Özdoğru

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org