Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Saffet Karpat Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Ortada Buluşalım
29.03.2012
Okunma Sayısı : 1957
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Forbes Dergisinin Saffet Karpat ile yaptığı söyleşi

Ortada Buluşalım

Dağa otostopla çıkardım.

Kaymayı bilmezdim hiç, kendi başıma, yavaş yavaş öğrendim. Şimdi olabilecek en iyi yerlerden  birindeyim.

Burası  daha gençlik  oyunları, beni olimpiyatlarda da göreceksiniz." 17 yaşındaki Milli Kayakçı Erzurumlu Mustafa Topaloğlu, Avrasya Innsburck'ta bu yılın  ocak ayında düzenlenen  Gençler Kış Olimpiyatı'nda büyük  bir heyecanla anlatıyordu hedeflerini.

Onu çok  sevindiren  bir diğer detay da, annesi  Ayşe Topaloğlu'nun  da yanında olmasıydı "Annem ilk kez Erzurum  dışına çıktı, yanımda  olmasına o kadar çok seviniyorum ki" diyordu. ..

Bu mutlu aile tablosu, dünyanın  en büyük FMCG (hızlı  tüketim) şirketlerinden  birinin yeni  iletişim  ve pazarlama stratejisinin  ürünü.

Müşteri kitlesi  dünya genelinde  4.4 milyar kişiyi bulan ve yaklaşık  80 milyar  dolar cirolu P&G, pazarlama iletişimini yalnızca ürün markaları aracılığıyla değil, şemsiye kurumsal markasıyla da yapmaya karar verdi.

Bu kararın  reel  ekonomideki  penetrasyonu içinse mecra olarak olimpiyatları  seçti.

P&G 2020'ye kadar Uluslararası  Olimpiyat Komitesi'nin düzenlediği tüm oyunlara sponsor oldu. 

Şirket bu  çerçevede olimpiyatlara gidecek  sporcuların  imkansızlar nedeniyle  yanlarında olamayan annelerini de olimpiyat köyüne götürüyor.

Kampanyanın adı "Teşekkürler Anne." P&G kendini  "annelerin  gururlu  sponsoru" olarak  konumluyor.

Amaç, olimpiyat ruhunu  gençler arasında geliştirerek yaymak  ve yeni  sporcular yetişmesine önayak olmak.

Sporcu  sponsorluğu  ve daha genel konseptte spor pazarlaması, P&G için yeni değil elbette.

Gillette'te örneğin, Roger Federer, Thierry Henry ve David Beckham gibi isimlerle çalıştı, çalışıyor… ancak bu  defa ilk kez, markaları üzerinden  değil kendi kurumsal  kimliği üzerinden  ulaşıyor tüketicisine.

Öte yandan  olimpiyatlara yapılmış  bu kadar uzun vadeli sponsorluk yatırımı  da pek alışageldik  bir strateji  değil. P&G Türkiye Yönetim Kurulu  Başkanı Saffet Karpat, markaların genelde oyun başına sponsorluk yönetimini tercih ettiğinin altını  çizerek tüketicilerdeki P&G markası algısını artırmak adına uzun vadeli hamlenin  daha etkili olacağını  ifade ediyor.

Bu noktada ilginç bir paradoks var aslında. Çünkü milyonlarca tüketici,  her gün kullandığı  pek çok ürünün P&G ait olduğunu bilmiyor.

Karpat P&G'nin  olimpiyatlara yönelik  atağının  bu algıyı  değiştirmek için biçilmiş kaftan olduğuna inanıyor.

Spekülatif rakam vermekten  kaçınarak  farkındalık  eksiğini  şöyle özetliyor: "P&G'nin 300'e yakın markası var. 24'ü dünya çapında ciro olarak  1 milyar  doları geçiyor.

Ancak P&G pek çok  ülkede daha çok  kurumsal çevrelerde tanınıyor.

Markalarımızın bilinirliği yüzde 100'lere yakın.

Türkiye'de yaklaşık bir buçuk  yıl önce lansmanını yaptığımız Fairy  bile inanılmaz bir marka bilinirliğine ulaştı.

Fakat P&G markası için bunu  söylemek  mümkün değil. 

Net bir rakam vermem  ama beşte bir oranında olduğunu  söylemek  yanlış olmayacaktır."

Karpat gittikçe bilinçlenen tüketicilerin  her geçen gün aldıkları markaların 'ardında' neler olduğunu  daha fazla bilmek istediğini vurguluyor.

Şirketlerin kurumsal  duruşu, güvenilirliği, şeffaflığı gibi unsurlar, hiç olmadığı  kadar önem kazanmaya başladı.

İngiltere merkezli  araştırma ajansı 23red'in yaptığı  küresel bir araştırmaya göre tüketicilerin  yüzde 91'i , şirketlerin  müşterilerine ve içinde bulundukları  topluma nasıl  davrandığına önem verdiğini,  yüzde 74'ü ise satın  almadan  önce söz konusu markanın "duruşu" hakkında daha fazla bilgi almak istediklerini ortaya koyuyor.

Karpat tüketicilerin  P&G'yi daha fazla tanımlamalarının, markalara da olumlu yansıyacağını ve özellikle gelişmekte olan pazarlardaki hedeflerinin realizasyonunda etkili olacağını  vurguluyor. "P&G dünyanın  en iyi lider yetiştiren  şirketlerinden biridir.

Uluslararası araştırmalara göre ise dünyanın  en inovatif altıncı şirketi. Güvenlik  ve üretim  standartları , küresel çapta en üst düzeyde. Tüm bunları  tüketicilerimizin bilmesi lazım. P&G'yi daha çok tanırlarsa markalarına daha fazla tüketirler."

P&G'nin ajandasında 2015-2020 arasında 5 milyar tüketiciye ulaşma niyeti  var.

İşte bu  çerçevede geliştirilen , tüketiciyle direkt temas stratejisinin  uygulamada üç ayağı  olduğunu  söylüyor Karpat.

İlk fazda P&G'nin "gurulu anneler" sponsorluğu çerçevesinde annelerin  çocuklarıyla beraber olimpiyat  oyunlarına gönderilmesi var.

İkinci  fazda ise çeşitli promosyonlarla yaratılacak fonlarla sporcu  yetiştirilmesine destek verilecek.

İlk etapta 5 milyon  Euro'luk  bir fon  açıklandı. 

Karpat fonla ilgili  çalışmalarıyla ilgili daha önce UNICEF işbirliğinde global olarak  yürüttükleri "1 Paket – Hayat Kurtaran 1 Aşı" kampanyasını hatırlatıyor.

Hala devam eden  kampanyada UNICEF logosu  taşıyan  her bir Prima paketiyle tüketiciler, ihtiyacı olanlara bir yeni doğan  tetanos aşısı bedelinde bağış yapmış oluyor.

Türkiye 4.5 milyon aşıyla en yüksek ilgi gösteren ülke olmuş.

Karpat bu ve benzeri promosyonlara fon yaratacaklarını belirtiyor.

Üçüncü  fazda ise yine markalarla yapılacak iletişimin desteği  eklenecek.

Bazı ürünlerde tek başlarına sporcu  sponsorluğuna gidebileceklerini söylüyor.

Karpat: "Gilette, Pampers gibi markalar önemli sporculara destek veriyor.

Aralarında Michael Phelps, Paula Redcliffe gibi sporcuların olduğu isimler var.

Biz de şimdi Türkiye için birkaç  isim üzerinde çalışıyoruz yakında açıklayacağız." FMCG sektörünün  önemli  pazarlama profesyonellerinden biri bu stratejiyi "dengeyi bulmak önemli" şeklinde destekliyor:

Kurumsal  markayı  öne çıkarmak, iletişim  verimliliği açısından  önemli bir avantajdır.

Her kategoriye şemsiye markanın  gücü aktarılır.

Diğer yandan  kategori özel marka olmanın  da, alanında uzman algısını yaratmak ve riskleri dengelemek açısından önemli faydaları var. 

Kurumsal itibar açısından  ikisi de çok önemli.

Bence en iyisi ortayı bulmak:

Ne kurumsal marka çok geride kalacak ne de tamamen ön planda olacak .

Ortayı bulmak en iyisi.

.
.


Saffet KArpat

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org