Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Mehmet Şuhubi Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

"Gençlerden Ümitliyim" Mehmet Şuhubi
31.08.2006
Okunma Sayısı : 5394
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

“Gençlerden Ümitliyim” Mehmet Şuhubi

Ulusoy Travel Dergisinin 111' inci sayısı için
Sayın Deniz Metin'in benimle yaptığı söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim.   
.
.

“Gençlerden Ümitliyim”
 Mehmet Şuhubi


Türk sanayisinin sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşabilmesinin önündeki en büyük engeli “kaliteli işgücü” eksikliği olarak açıklayan Türkiye’nin en eski sanayicilerinden Mehmet Şuhubi “Sanayide sadece beyaz yakalıların çalıştığı gün Türkiye dünyanın ilk  15 ülkesi arasına girer,” diyor.

Mehmet Şuhubi Türkiye’nin en eski sanayicilerinden. O hem toplu iğnenin bile ithal edildiği 1930’lu yıllara hem de ihracatın 73,4 milyar dolara ulaştığı günümüz Türkiye’sine tanıklık etmiş isimlerden.Bu özelliğiyle Türkiye sanayisinin geçmişten günümüze geldiği noktayı bize en doğru biçimde anlatacak kişilerin başında geliyor.Her ne kadar şirketi Paxar Teslo’nun yönetiminden elini eteğini çekerek, tüm yetkilerini kızına bıraksa da Şuhubi, evde oturmayı tercih etmeyen duayen bir sanayici..Bu gün MNS adlı danışmanlık şirketi ile tecrübelerini aktarmayı sürdüren Mehmet Şuhubi ile günümüz ekonomisi üzerine derin bir sohbet gerçekleştirdik.

Siz Türkiye’nin en eski sanayicilerindensiniz.Geçmişle bu günü karşılaştırdığınızda Türkiye sanayisinde ne tür değişimler oldu?

1946 seçimleriyle gelen Demokrat Parti, Türk sanayisinin için önemli bir hükümet oldu. Mutlak güce sahip bir parti , her kararı alabileceği, her kanunu değiştirebilme hakkına sahip bir hükümetti.Türkiye sanayisi bu dönemde ciddi atılımlar yaptı. Küçük üniteler kurulmaya başlandı, teşvikler artırıldı.Fakat erken bir liberasyon kararı ile alt yapısı hazır olmayan serbest görüş hareketleri hakim olmaya başladı.Türkiye’nin cari açığı inanılmaz boyutlara ulaştı.1960 ihtilali ile ülke ağır bedeller ödemeye mahkum edildi.1970’lere gelindiğinde Devlet Planlama Teşkilatı tarafından ülke gereksinimlerine göre sanayi teşviklerine yönelik adımlar arıldı.İhtacatı artırmak için teşvik kampanyaları başladı. Hedef isdihdamın artırılmasıydı.Ama gözden kaçan bir durum vardı.Üretilen malı ihraç edecek ülke bulunamadı. 1975 senesi bir alay fabrikalar kriz içine girdi.Çalışan işçi eğitimsiz ve onları çalıştıracak eğitimli işgücü yoktu. Fabrikalar içinde düzensizlikler baş gösterdi ve zarar etmeye başladılar. 1980’li yıllarda Turgut Özal hükümetiyle Türk parası kanunu değiştirildi, liberasyon kararları alındı.Ve değişim hızla topluma mal edildi.Bu dönemde ihracat arttı. Ucuz işsizlik için Türkiye’ye gelen yabancı sanayiciler burada işçileri eğitti.Bu da özellikle Türk konfeksiyonunun Avrupa konfeksiyonu standartlarına çıkmasını sağladı.Ve gelinen noktada Türkiye sanayisi bugün İtalya ile yarışacak hale geldi.

Sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşabilme yolunda, Türk sanayisinin dünya ekonomisinde daha etkin bir rol üstlenebilmesi için izlenmesi gereken stratejiler nelerdir?

Türkiye’nin bu şartlar altında bu mantelite ile devam etmesi durumunda hiçbir zaman rekabet üstünlüğü elde edebileceğini düşünmüyorum.Çünkü bu şartlarda katma değeri son derece kısıtlı olan yerlerde dışarıdan alınan teknolojilerle ihracat yapar. Ama bu ihracatların getirisinin sonucunda Türkiye’nin borçlanma kapasitesi azalmayacaktır.Bizim borçlanmadan korkmayacak bir kişi başına düşen gelir artışına ihtiyacımız var.Bu artış alışa gelen hızdan çok daha fazla olmak zorundadır.Bizim yapacağımız 5 bin dolarları kapsayacak yeni teknolojilere yaratılışına olanak verebilmemizdir.Buna en çok vazife olacak kurum Devlet planlama Teşkilatı (DPT) olacaktır.DPT teşvik mantığını her tarafa teşvik vererek değil en teknolojilere teşvik  vermek suretiyle bu hedeflere doğru ülkeyi götürebilirse Türkiye doğru yolda olacaktır.Bu noktaya gelebilmek  için kafa yapımızı farklı düşüncelerden sıyırarak hareket etmek zorundayız.Türk sanayileşme hareketinde 1960’lı , 70’li , 80’li ve 90’lı yıllara kadar dört bölümü ele aldığımızda çoğu katma değeri kısıtlı, çok azı teknoloji içeren yatırımlar yapıldı.Ülke eğitiminin yeterli olmaması  nedeniyle ileri teknolojileri yönetebilecek gerekli insan tipinin yetiştirilmesi için geç kalındı.Meslek okullarına önem verilmemesi, sanayinin gelişmesindeki en önemli çıkmazlardan biri.Rekabet üstünlüğünü sağlayacak üretim geçerliliği hangi tercihlerin yapılabileceğine bağlıdır.Biz yüksek katma değerli üretimin teknolojisini alsak bile yeni teknoloji üretmek zorundayız.Bunları yapamazsak her zaman sıradan bir ülke olarak kalacağız.Her an büyüyen nüfusta isteklere cevap veremediğimiz için sorunlarla karşı karşıya kalacağız.Bugün geliştirilecek olan teknolojiler dünyanın ihtiyacı olan kaynak yaratabilecek özellikte olmalı.Kaliteli iş gücü yaratabilmek gerekiyor.Üniversite eğitimlerini Avrupa standartlarına çıkarmamız gerekiyor.Dünyadaki teknolojileri eğitime sokmazsanız öğretmende kendisini yetiştiremez.

Hükümetin kaliteli iş gücü yaratma konusunda tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bilim ve teknoloji konusunda belirgin politikasını görmedim.Hükümet işsizliğe çare ararken bilinçsizce davranıyor.Oysa öncelikle potansiyel iş gücünü eğitmek gerekiyor.Ve daha çok hizmet sektörüne yönlendirmek lazım.Çünkü sanayi sektörünü beyaz yakalıların yürütmesi gerekiyor.Makineleri, bu işin okulunu okumuş kişileri kullanırsa daha fazla verim alınabilir.Dünyada da bu durum böyle. Sanayi sektöründe sadece beyaz yakalıların çalıştığı gün, Türkiye dünyanın ilk 15 ülkesi arasına girer.Ama ben gelecekten ümitliyim .Bunun dışında hükümete büyük görevler düşüyor.Günlük değil, uzun vadeli politika yapmıyor.Daima popülist davranıyor.Genellikle günü kurtaran politikalarla başarılı olmayı seçiyorlar.Ben iktidarların geleceğe yönelik kararlar aldığı zaman iktidarın kaybetse bile bütün Türkiye insanının gözünde kahraman olacağını düşünüyorum.Bugünkü  hükümetimizin de buna cesaret edecek politikalar sergilediğini düşünmüyorum.Umarım hükümet önündeki bir seneyi değerlendirebilir.

Mayıs ayında piyasalardaki dalgalanmalar Türk sanayisini nasıl etkiledi.Sizce reel sektör bu tür dalgalanmalara karşı dayanıklı mı?

Türk sanayicilerinin artık yaşanan onca deneyimden sonra nerede nasıl davranacaklarını tespit etmeleri lazım .1950’lerden beri Türk sanayisinde olanları hatırlamıyorlarsa ve hangi koşullarda çalıştıklarını, bir anda emeklerinin boşa çıkabileceklerini anlayamamışlarsa burada bir gariplik vardır.2001 krizi bankaları tasfiye etti.Sonuçta da krizle nasıl başa çıkılması gerektiğini acı da olsa pek çok kişi öğrendi.Sanayii de bu krizden çok büyük darbe aldı.Amam 2002’de her şey unutuldu.Ekonomi güllük gülistanlık bir hale geldi diye düşünüyordu.Ama iyi gitmeyen bir şey vardı.O da cari açıkta herhangi bir azalma olmaması.bundan sonra Türkiye iç tüketimini azaltarak ürettiği kaynaklarını ihracata yönlendirmeli.Aksi takdirde son birkaç yılda yaşadığımız gibi bol ‘sıcak para’ ve ithalatla bir çıkış yolu bulunamaz.Türkiye’nin bu şekilde yaşama şansı yok.Şu an piyasaların içinde bulunduğu durumu bu kriz olarak değerlendiremem.Açıkçası ortada muğlak bir durum söz konusu.

AB, limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmadığı için, Türkiye ile Gümrük Birliği müzakere başlığını açmamayı kararlaştırdı.Türkiye ve AB’nin liman restleşmesi nasıl sonuçlanacak?

Rum kesimini biz tanımadığımızı ifade edince Rum kesimi tanınmamış mı oluyor? Bu restleşmenin Türkiye’nin aleyhine olacağı çok açıktır.Ve asıl daha kötüsü eğer bu durumu kabul edeceksek, restleşmek de doğru gelmiyor bana.

Türkiye AB’ye üye olabilecekmi?

Türkiye ekonomisi AB’ye son giren 10 ülkeden daha büyük .Türkiye, şu anda hem ekonomisiyle hem de genç nüfusuyla AB’ye güç katabilecek bir ülke.Aslında AB de Türkiye’nin önemini biliyor o nedenle de burada yatırım yapıyorlar.Bu çok iyi bir süreç.Örneğin , kızımla kurduğumuz Paxar’a Amerikalı bir şirket ortak oldu.Orada yaptığımız doğru hareketler şirketin büyümesine neden oldu.Ortaklarımız da çok memnun bu durumdan.

Biraz da PAXAR-TESLO’nun faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Şirketimizde dünyanın dört bir yanına ihraç edilmek  üzere etiket üretimi yapılıyor.Türkiye’nin pek çok markasının etiketlerini biz üretiyoruz.Kızımın şirketteki unvanı yönetim kurulu üyesi.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin tekstil sektöründe çıkması gerektiği tartışmaları yapıldı.Türkiye tekstil sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konfeksiyonda büyük değişimler olacak.Türkiye’nin katma değeri yüksek moda ürünler üretmesi gerekiyor.Böyle üretimler yapıldığında Türkiye markalarını satın alacak pek çok yatırımcının olduğunu düşünüyorum.Bu nedenle yaratıcı düşünceye sahip modacı tekstile yönlendirmek gerekiyor.

Kendinize bir danışmanlık şirketi kurdunuz.Kimlere danışmanlık yapıyorsunuz.

Ben birçok sivil toplum örgütüne üyeyim .İstanbul Sanayi Odası’nda 32 sene Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nde 33 sene görev yaptım.Tüm bu tecrübelerimden hareketle bir danışmanlık şirketi kurdum.Çünkü ben evde oturarak yaşayamam.Buraya arkadaşlarım geliyor, konuşuyoruz, onlara yardımcı oluyorum.Bu benim hayatıma renk katıyor.Yanıma pek çok genci de aldım.Gerektiğinde onların sorularını yanıtlıyorum.
 .

.
.

  
Türkiye’nin en eski sanayicilerinden Mehmet Şuhubi, genç yöneticilere ‘kararlı’ ve ‘ilkeli’ olmaları gerektiğini söylüyor ve ekliyor:

“Başarılı olmak için çalışma hayatının en ince noktalarını bilmek, zamanı doğru kullanmak şart.”
.
.


.
.
MEHMET ŞUHUBİ Kulağınıza Küpe Olsun televizyon proğramını izlemek isterseniz, hızlı internet bağlantınız varsa, bilgisayarınızın sesini açıp,
lütfen yandaki ikonu tıklayın.
    tıklayın izleyin

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org