Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

sibel güntöre Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
SUSTUM
02.02.2006
Sibel Güntöre
Okunma Sayısı : 1148
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 4,5
Popülarite : 1,35
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Susarak yıkadım yüreğimi. Uzun zaman sesim soluğum çıkmadı. Çekildim kabuğuma. İzledim. Olup biteni ve yaşamı. Sanki yaşam benim dışımda akıyordu. Ben o yaşamın içinde bir görev çubuğu gibi bir oyana bir bu yana dönüyordum. İçimde yaşam ateşi yanmıyordu. Bilmiyordum bile yaşamanın bir sevinci ya da keyfi olduğunu. İçimin acıdığı aylar, yıllar geçti. Bir hüzün sarmalının içinde yitirdiğim yaşam ereğimi bulmak için sustum. Susmak bazen en iyi yoldur. Kavga etmekten yeğdir bazı anlarda. Çoklukla konuşmak, paylaşmak rahatlatır dense de .. bazı anlar vardır ki, söylediklerinizi duyan olmaz. Duyarlar da duymamış gibi yaparlar. Söyleyecekleri yoktur ya da rahat bırakmaktır  erekleri...

İlle de sözcüklerle anlatılmaz ki, yaşam sadece sözcüklerden ibaret değildir ki... bir ses yoksa yaşamınızda, bir bakış bir dokunuş vardır mutlaka... temas ederek geçiririz ömrümüzü birbirimize... temassızlık en kötüsü.. göz göze yürek yüreğe yaşayamamak... tenin tene dokunmaması, saçlarda ellerin dolanmayışı, belki bu arada bir sevgi sözcüğü ünlenmeyişi kulağınıza...  en iyisi susmak, vazgeçmek beklemekten... bıkmak yaşamdan ama gereklilikler var ya, yapılması gerekenler... içinde bulunduğunuz konumların sizden bekledikleri, hele sorumluluk duygunuz çok gelişmişse, yaşarsınız öyle... görev bilinci ile, duygusuz, kayıtsız, zor mu zor... duruverirsiniz yaşamın ortasında... yol bitmek bilmez ama sıkılmazsınız... varacağınız yerin heyecanı yoktur ki içinizde... buz tutmuş gibidir  içiniz. Anlamsızlığın tam ortasında bulursunuz kendinizi.

Sevgiyi buldum sandığınız anda yanılgılar içinde olduğunuzu sanırsınız ve o sevgi anlarını da kaçırırsınız. Sonra susarsınız böyle... susarak yaşamayı öğrenirsiniz. İyi gelir o anlarda susmak. İçinde, kabuğunda kalmak. Tehlike ve sorun yokmuş gibi... seyircisinizdir kendi ömür sahnenizde. Sadece izleyen. Yapıp etmeler bile sıradan. Ayrıntıda gizlidir yaşam bilirsiniz ama ayrıntısız yaşamayı yeğlersiniz. İş olacağına varır der, düşünmeden, bir otomat gibi soluk alıp verişleriniz.... Bir hastalık gibi için için öldürmektedir sizi. Yaşama güdülenmiş bedeniniz bir dirim olmanın hakkını vermek üzere itekler sizi... yaşamak zorundasın emirleri ile yiyip içersiniz. Yemeklerin ya da meyvelerin bir tadı var mıdır bilmeden...  belki de en acı ya da ekşi ya da tuzlu ya da tatlı, her şeyi duyarsızca tüketirsiniz... bilmezsiniz lezzeti... tadı damağınızda kalmaz hiçbir anın. Çünkü siz yoksunuzdur varsayılansınızdır olsa olsa... yokumsanmak daha da öldürücü değil midir aslında? Başkalarının sizi yok sayması ve en acısı da sizin kendinizi yok saymanız... bunun ayırdında olmamak ya?

Durmuştur yaşam susmakla; suskunluğun erdem kabul edildiği diyarlarda bile susan susarak söyleyendir aslında... ama bu susuş böylesi değil ... olgunlaşma yolundaki suskunluk daha erdemli... daha önemlidir de, yaşamdan çekilmek üzerine susmak, insan olmanın doğasına, yaşama ihanettir olsa olsa...

Seyrederken yaşamı, susmayı yeğlerken bir zaman diliminde, yaşam korkağı olmadan ama, uzanmak istemezsiniz yaşamın kıvrımlarına, bir geri çekilme belki  bir dinlenme arzusu, mola almak diyorum şimdilerde bu zamana.Gerekiyordu.

Susmalar biriktirdim yüreğimde bu mola zamanında... bir ömür içinde susulacak tüm zamanları bu zaman aralığında tükettim bilmeden belki de sağduyuyla... içimdeki hekim, doğam, böyle buyurmuştu. Bu da bir bilinçti aslında, sonradan kavradığım. Bir yeğlemeymiş. Bilerek ama ayırdında olmadan. İçimdeki hekim dikte etmiş. "sus" demiş. "Geri çekil  biraz, izle sade "... dinlemişim. Söz dinlerim ben. Aklımın ermediği noktada susmayı bilirim.

Gün gelmiş, içim kıpırdamaya başlamış. Bir isyan gibi. Bir kavgaya tutuşmuş beynimle yüreğim. "Yaşam bu olmamalı" demişim. Susmanın olgunluğu, izleyerek öğrenilen süreç ve hiçbir şeyin değişmediğini görmek. "Varım ben de" diyememek ... boğmuş... susmayı susturmuşum zamanı gelmiş. Fazlasıyla dinlenmişim, yaşam tatilim uzun mu uzun sürmüş, gerekliymiş herhalde... o susmalar eğitmiş benimi... bir hamlıktan olgunluğa geçişin bedeli ödenmiş yaşamayarak, yaşamdan geri geri kaçarak ... aslında kaçmak da bir yeğlemedir... beklemeyi yeğlemek... beklemekten ve geri adım atmaktan yorulunca, doğam demiş şimdi sırası haydi "hamlet yaşama"... ne yapacağını bilemez serseri bir mayın gibi oradan oraya  vurmuşum içimi, kendimi, beynimin içinde kavgalar, sorgulamalar başlamış, bir hız bir hız ki... çarpışmış düşünceler, duygular .. böyle yaşanmaz bu yaşamak değil demişim kendime... en iyi öğretmenim sağduyum diye güvendiğim: İç sesim, yaşam görgüm.

Bir gün, yolda başlamışım isyana...ölmeye direnmek, suskunluğum çözülmüş en basit deyimiyle.. içim bağırmaya başlamış "ölmek istemiyorum" diye... işte o anda, yaşam bir bulantı ile dönmüş yine bana.... yaşamamak, yaşamdan uzak düşmek bulandırmış içimi, benliğimi... tüm yakışıksızlığı ile geri çekilmenin, utanmışım kendimden... olmaz bu dediğim anda, tutunacak güç yine kendimden... bir başka el değil, elimi tutan yine ben... bir komut ile başlamış her şey..."yaşarken ölmeye yatmak niye?"diyen. İç hekimim, doğam, buyurmuş: "artık zamanıdır, çok gevşedin, yeter ". Fırsat kollamışım, yaşamak için fırsat yaratmışım ... susmayı kenara bırakarak yeniden coşmuşum. Sözcükler dökülmüş  tümce tümce içimden dışıma... sessiz konuşmalarımın bile olamadığı o dönemin ardından çağıldamışım... coşkuyla... yaşam başlamış yeniden... zorluklar aynı olsa da, karar verilmiş bir kere "yaşam merhaba" diye... tüm duygusal dalgalanmalar, tüm çöküş dönemleri arkada bırakılarak yola koyulunmuş yeniden... çağıl çağıl... sesli düşünmeler, yüksek perdeden yaşam haykırışları ile "varım ben" diye bağırılmış büyük harflerle.... dolu dizgin akmış  içim dışıma...

Yaşamı sessizce seyretmekten öğrendiklerimi paylaşmaya koyulmuşum, ulaşmaya başka yüreklere de...  işte buymuş anlamlandıran yaşamı... anlamın dışımda olmadığı, benimle bir anlam kazandığı, seyretmenin  sığ kalmak olduğu, yaşam uçurtmasının kuyruğuna takılmaya gönül vermişliğimle koşmuşum yine dağlarda bayırlarda... yaşam coşkumu yakalamışım satır aralarında... satırlarımla yaşamaya ... filozofların, şairlerin dost yüreği ile sağaltmışım kendimi, doğam doğru reçeteyi yazmış bana ...

                                              ******

"Hoş buldum yaşam"

19 nisan 2005 / İstanbul.

SİBEL ÖZTÜRK GÜNTÖRE.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org