Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

sibel güntöre Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YAZ GÜNLERİNİN AYAK SESİ
28.03.2006
Sibel Güntöre
Okunma Sayısı : 1392
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,01
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Bahar her hali ile evimizden içeri girdi bile ... ağır kış koşulları ya da bölge özelliklerine göre daha hafif geçen kış aylarından sonra, yağmuru ve güneşi ile bahar geldi," hoş geldi". Bahar ayları ile birlikte gelen halsizlikler, yorgunluklar ve bazı hastalıkların coşması, sağlık biraz daha özen istiyor gibi bu geçiş zamanlarında. Yaz aylarının ayak sesi duyuluyor bahar başlarında bile ... karanlık yüzlü gökyüzü yeniden aydınlatıyor, gülümsetiyor insanları, sanki kan daha deli akıyor, insanın içi içine sığmıyor gibi ... Kalın giysilerden kurtulmanın, yaşama "yeniden doğmanın" müjdesi gibi bahar ayı.

Sokak satıcılarının sepetlerinde demet demek papatyalar, renk renk çiçeklerin yanında insanı coşturan papatyalar, zarif, narin bir o kadar da dayanıklı papatyalar, bembeyaz ve sarılarla donanmış, bir genç kız cıvıltısıyla kucaklanmayı bekleyen bir masumiyet, sımsıcak şefkat hissini yaşatan papatyalar, dağlarda, bayırlarda özgürce doğan, serpilen ve bazı hanımlarca derlenen, sokaklara düşen papatyalar, evlerimize, vazolarımıza konuk olan ... doğayı evimizin, masamızın üzerine taşıyan sevimli beyazlık: Art niyetsiz sevgimiz gibi ...

Bahar, değişimin simgesi. İklim koşulları ile birlikte insanın iç dünyasını da değiştiren bir mevsim. Güneşli günlerin insanı yaşama güdülemesi, daha da keyif almak yaşamdan; karanlığın, hüznün, melankolinin dışında, koşmak, coşmak ve kahkahalar atmak  isteten güneş: yaşam kaynağı dünyanın, evrenin, insanın.

Bir doğa olayına daha tanık olacak  insan; doğa varlığı olduğunu bir kez daha hatırlayarak. Güneş tutulacak yarın( 29 Mart 2006 ), bilim söylüyor; kiminde heyecan kiminde korku; ya deprem olursa kaygısı ... bilim insanlarının tüm itirazına karşın bir endişe yüreklerde, ya sallanırsak gene , geçmiş deneyimler bu yönde ya ... güneş tutulsa da tutulmasa da sallanacağız; doğa hareket halinde, yaşıyor, kımıldıyor , infilak ediyor. Kaynayan bir kazan doğa, ayaklarımızın altında ta derinlerde..  buna engel olmak olanaksız, ancak felaketlerin boyutunu küçültmek akıllı insanın işi değil mi? Korku insan için en doğal duygu, korkuyu hafifletmek yine insanın alacağı tedbirlerle mümkün, zararı en az hasarla geçirmek. Felaket gelmeden önce hazırlanmak, donanmak, ona göre sağlam yapılarda yaşamak, bir takım düzenbazların eline emanet etmemek yaşamları, iş ahlakı sağlamca kurulmuş insanların kurduğu binaların yine iş ahlakı gelişmiş yetkililerce, uzmanlarca denetlenmesi ve bu koşullara uymayanların hukuken de cezalandırılmasını sağlayacak düzenlerin oluşturulması ... İşte yine bilinç geliyor gündeme. Yine sevgi, saygı ve erdemler. Yaşam değerlerimize yeniden bakmak, yeniden yapılandırmak, bugünden hemen yarına olacak gibi değil tabi; yılların izi, yanlış politikaların bedeli, insanın bencilliği ve kendisinin kazancı dışında diğer insanları yok sayma, hiçe sayma, görmezden gelme ve aldırmazlıkla umursamama... ne insana ne yaşama değer vermeme; depremlerde ölen insanların sorumlusu, çekilen acıların sorumlusu, doğa değil, insanın ta kendisi.

Her koşulda insana emek vermek, değer vermek tek koşul, hiçe saymak yerine. İnsana değer vermeyen, emek vermeyen , yatırımını insana yapmayan "insanlar" dan oluşan toplumlar daha çok acı çekmeye ve yok olmaya mahkumdurlar. Bedeller ağır ödeniyor. Vicdan muhasebelerinin ölçütleri, kurulan düzenler, denetleyenler, günü kurtarma ve daha çok maddi kazanç elde etme sevdalıları ile, yaşamlar bir hiç uğrunda yok oluyor. Bu yok oluşların nedeni doğa değil, insan: aklını ve yüreğini kullanmayı bilmeyen insanın işi. Bir felaket gelecekse başımıza bunun nedeni tutulan güneş olmayacaktır.

Hoş gelen baharın, tüm sevecenliği ve güler yüzüyle, papatyaların sarmaladığı günlerde yine sorunsalımız : insan, ahlak ve değerlerimiz.

Yaz aylarının ayak sesi duyuluyor artık; İnsanın daha "insansallaştığı" günlerin de ayak seslerini duymak umuduyla...

28 mart 2006 / Istanbul.

SİBEL ÖZTÜRK GÜNTÖRE.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org