Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

sibel güntöre Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
MARKA BUDALASI!
19.04.2006
Sibel Güntöre
Okunma Sayısı : 2257
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 4,5
Popülarite : 2,71
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

  
Tüketim toplumu olup çıktık; tüketmek iyi de ya üretime ne oldu? Daha kaliteli, daha iyi ürettiğimiz mallarımızı tüketebilmek basit bir ekonomi anlayışı içinde bile çok anlaşılır değil mi?

Bir marka merakıdır gidiyor; adeta budalalık derecesinde. Gözlemliyorum da, özellikle gençler arasında çok yaygın bir tutum. Aileler bazen kararlı davranıyorlar bazen de teslim oluyorlar bu arzulara ... maddi olanakları zorlayan, içinden çıkılmaz hallere düşüren bir acayip merak, sevda, tutku gibi algılanan yanlış politikaların yanlış izdüşümleri ...

Bir devlet okulunda bir sınıf; çocuklar birbirinin ayağındaki pabuçların markalarıyla değer kazandıklarını sanıyorlar; zengin olmak çok önemli; ve zenginlik ayağında giydiğin marka pabuçla orantılı; o çocuğun evindeki durum o marka pabucu almaya uygun değilse bile , aile borç yapsa da o çocuğunu mahrum etmemek adına, arkadaşları içinde küçük düşmesin diye  satın alıp, giydirmekte; buna adeta zorlanmakta... çocukların da istekleri bitmek tükenmek bilmiyor çoğu zaman; bir özenti, bir zengin görünme sevdası; ne anlamı varsa? Bu durumun sorumlusu o gençler mi? Değil tabi; "köşe dönme" zihniyetinin, zengin olmak için " her yol " geçerli anlayışının getirdiği noktalar, televizyonda izlenen içi boş programlarda "manken" ya da "şarkıcı" olup büyük, lüks arabalarla gece gezmelerine çıkanların yaşadıkları yaşamlara özenme ! "Neden ben  de onlar gibi hayatın tadını çıkartmayayım? " anlayışı ile  bunalımlar içinde debelenme! ( Hayata yüklenen anlam bu denli sığlaşınca!)

Değer verme , değer görme, saygınlık, üstündeki marka ile bir anlam kazanıyorsa vay halimize? Bu, bu kadar basit olabilir mi?

Yoksulluğa özenin diyen yok; daha iyiyi, daha güzeli daha başarılıyı istemek ve özenmek çok doğal ve ayrıca da insanı çalışma konusunda güdüleyen bir güç. Ne var ki, çalışmaya, ahlaklı bir biçimde çalışmaya, hayatın içini anlamlarla doldurmaya  özenme; daha insan olmak için, yüreğini ve aklını geliştirmek için, yaratıcılığını geliştirmek için özenme; hazıra konma ya da olmayanı elde etmek için yanlış yollara sapma değil.

O marka pabucu giymeyince insan, daha mı az değerli olur; daha mı az saygın? Ailenin ekonomik gücü yerindeyse daha mı fazla "insan"dır? Ya da daha mı iyi anne – babadır?

İnsanın gösteriş merakı, zenginliği göze sokma ihtiyacı, böbürlenme ve kendini, varsıllığını teşhir etme ihtiyacı, onaylanması gereken bir tutum ve davranış biçimi olamaz; olsa olsa bu, bir eksikliğin, değersizliğin, güvensizliğin işareti olur.

Lafa gelince, konuşuyoruz;" insanın içi güzel olsun, gerisi boş" diyoruz ama, vitrinlerden gözümüzü alamıyor ve bir kucak dolusu para verip bilmem ne marka kıyafeti alıp giyince kendimizi daha iyi hissediyoruz. İnsan psikolojik bir varlık olarak böyle yönleniyor ve birileri de insanın bu zaafından yararlanıp ceplerini dolduruyor.

Hem kişisel bütçemize hem de ülke ekonomisine indirilen darbelerin farkında olamıyoruz, olduramıyoruz da ... sadece ekonomik anlamda darbe de almıyoruz aslında?

Marka , kalitedir, kalitenin simgesidir denirse, evet doğrudur; durduk yerde bir ürün marka olmaz ama bu markayı kullanmak ya da tüketmek de bir bilinç içinde olmak zorundadır. Gücünü aşan bir noktada marka budalalığı içinde ezilip yok olmak anlamsızdır.

Anlamı, saygınlığı ve değeri bazı markaların peşine takmak, ve bunun için yaşamaktır, eleştirdiğimiz ve uyarımız.

Geçmişte kalmış bir takım bakış açıları içinde değil söylenenler / modası geçmiş tümceler değil./ Günümüz için de  geçerli ve her  zaman geçerli olacak olan: insan giydiği / marka /  ile değil, yaptıkları ile değer kazanır.

Nasrettin hocanın dediği gibi, "ye kürküm ye!" mi? Kürk müdür değer katan, itibar kazandıran; yoksa, o kürkün içindeki insan mı?

Marka budalalığının bedelleri ağır ödeniyor ve daha da ödenecek gibi görünüyor;

Hangi sorunu ele alırsak alalım vardığımız nokta: insan.

11 nisan 2006 / İstanbul.

sibel öztürk güntöre

not: Yeniadana gazetesinde yayımlanmıştır. 


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org