Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

sibel güntöre Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YAŞAM BEKLENİR Mİ?
01.08.2006
Sibel Güntöre
Okunma Sayısı : 1027
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Bekliyoruz hepimiz; bir şeyler değişsin hayatımızda diye. Hayat durduğu yerde değişir mi? Yaşam beklenir mi? Doğduğumuz andan itibaren  bir mücadelenin içindeyiz. Kimimiz daha şanslı kimimiz değil. Bir kader türküsü söyler dururuz. Bazen de kaderimiz bizim elimizde deriz, sıkışınca da  inkar ederiz söylediğimiz türküyü.

Yaşımız kaç olursa olsun; aldığımız kararların ödülü ya da bedeli ile devşiririz ömrümüzü. Bazen sürükleniriz yaşam seli içinde; sürüklenmeye izin verdiğimizden olduğunu bilmeden ama.

Doğada da güçlü olan ayakta kalıyor ve hayatta. Güçlü olması için insanın iyi donanmış olması gerekiyor. Sağlam kişilik gelişimi, önündeki tüm olanakları iyi değerlendirme ya da çıkmayan fırsatları çıkartacak kadar gözü pek ve azimli olmak; girişimci, atak, cesur ve dürüst. Aklı kullanmak, kararlı olmak biçimliyor yaşamımızı, değerlerimizle, bize öğretilen ve sunulanlarla kotarıyoruz öncelikle, sonra bu edindiklerimizin üzerine kendi özelliklerimizi ve yetilerimizi de ekleyerek yaşamımızı kurmaya başlıyoruz. Kararlar alıyoruz. Tercihler yapıyoruz. Bazen zorunlu kaldığımız durumlar da oluyor; mecburen o "yola" gidiyoruz, istemeyerek de olsa, ama gidiyoruz; ve bu gitme kararı da bizim oluyor sonuçta. O mecburiyetlere kafa tutamadığımızdan olsa gerek. Sonra da yaşamı bekliyoruz; bize güzel sürprizler hazırlasın, önümüze tüm güzellikleri, armağanları sunsun diye. Oysa ki, biz hamletmezsek, biz kendimizi düze çıkartmak için çabalamazsak kim yaşamı tepsiler içinde sunacak bize?

Sanılıyor ki, maddi imkanlar güçlü olursa her şey yolunda gider ve mutluluktan bıkar insan. Yok öyle şey! Olur mu? İnsan olup da dertsiz , tasasız olmak mümkün mü? Mümkün sanılır. Ne büyük yanılgı! Ne sadece para yeter ne aşk mutlu olmak için. Yaşamda olduğunu hissetmek için, ihtiyaçların sonu yok, tükenmek bilmez; yetiniriz ya da isyanlar içinde boğuluruz. Yanlış yollara sapmak ne kolaydır bunalım anlarında. Sağlığımızı tehdit eden nice tehlikeye açık, aklımıza güvensek de , duygularımız var ya, yaşanması gereken duygularımız , dengesizliğe de sürükleyen arzular ... 

İnsan iyi donanmak zorunda yetişirken. Gözü ve gönlü açık, dünyaya, yaşama ve insana. Yaşamı beklemek olmaz. Yaşamı her anında, her koşulunda karşılayacak gücü bulmak lazım sonunda. Bu güç kimde? Sende, herkesin kendi içinde.

"Kişi ne eder, kendine eder" demişler. Geleceği önceden göremeyiz hiç birimiz; sezeriz, planlarız, biçimlemek için bugünden yarın için adımlar atarız ama her zaman işler istendiği gibi, planlandığı gibi yürümez. Bir anda tökezlenir ayağımız. Düştüğümüz gibi kalkmayı , dimdik durmayı becermektir işin aslı. Ama başarırız ya da başaramayız. Başaramadığımız anlarda dışarıdan umarız, hayattan. Yaşam bize bir yol çizsin diye bekleriz. Ama yaşam beklenmez ki!

Kurguladığımız yaşam düşlerimizin kimi gerçekleşir kimi ise hayal kırıklığı getirir. Önemli olan her  ne geliyorsa başımıza ya da getirtiyorsak bilerek ya da bilmeyerek, göğüslemek gerek, direnmek gerek. Yaşam içinde bir duruş ile , bizim olan, kendi özelliklerimiz, ilkelerimiz ve değerlerimizle bizim olan bir duruş sergilemek güçlü kılacaktır bizi; ya yaşamın efendisi olacağız ya da kölesi! Buyurun seçin; karar sizin.

Yaşam sizi beklemez geçer gider; bakakalınır ardından. Ardından bakmamak için ise bilinçlenmek gerekir. Kendi bilincine ve hayatın bilincine varmak ! Kolay bir süreç değildir bu elbette. İnce ince dokumak gerekir ömrün ilmeklerini. Daha çocuklukta başlar bu  emek daha çocuklukta ...

Yaşam beklenecek kadar uzun da değildir. Sağlıkla soluduğumuz her an bizimdir. Yaşamın keyfi, anlamı, yapabildiklerimiz ve yapacaklarımız için olan hazırlığımızdadır, ötelerde değil, burada, şimdi."Şimdi", yarının beşiği, bugünün anlamı.

Ne hayat bekler sizi ne de siz bekleyin hayatın gelip sizi kurtaracağı anları. Şu an yaşamdasınız ya!

***

Sahi, nedir yaşamın anlamı?

24 temmuz 2006 / İstanbul.

 not: Yeni Adana Gazetesinde yayımlanmıştır.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org