Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Tuncay Özilhan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Ücretsiz izin verdik ama kimseyi çıkartmadık
02.02.2009
Okunma Sayısı : 4943
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

Ücretsiz izin verdik ama kimseyi çıkartmadık
Tuncat Özilhan

Sayın Feride CEM sABAH GAZETESİ İŞ'te insan EKİ için benimle söyleşi yaptı. Sizlerle paylaşıyorum...

.
.

Portre: Tuncay Özilhan 

Ücretsiz izin verdik ama kimseyi çıkartmadık
 

"Eleman çıkarmak" deyince Anadolu Grubu'nun CEO'su Tuncay Özilhan'ın gözleri doluyor.

"2001'de ücretsiz izin verdik ama kimseyi çıkartmadık" diyen Özilhan "tarihin en büyüğü" dediği bu krizi de tensikatsız atlatmayı umuyor.

İçecek, otomotiv, finans, kırtasiye, gıda ve sağlık olmak üzere beş ana grupta faaliyet gösteren Türkiye'nin köklü gruplarından Anadolu Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Tuncay Özilhan, Coca Cola ile 10 ülkede, Efes İçecek Grubu ile de altı farklı ülkede faaliyet gösteriyor. Yurtiçi ve yurtdışında 20 bin çalışanı, yıllık dört milyar doların üzerinde de cirosu var.

Finans piyasalarında başlayıp reel sektöre sıçrayan, son günler de fabrikaları durma noktasına getiren bu krizde Özilhan'ın söyleyecekleri çok önemli. Zira o çok 'şapka' sahibi biri: 

Bankasıyla finans piyasalarının içinde, reel sektörde üretim yapıyor, hizmet sağlayıcı, enerji piyasasına girdi, hem yurtiçini hem yurtdışını görüyor... Tüm bunların üzerine hem 20 bin kişinin patronu hem de işinin bizzat başında, şirketlerinde yöneticilik yapıyor.  

Son dönemde yoğun biçimde yaşanan işten çıkartmalar onu işadamı kimliğinden hızla uzaklaştırıyor.

"Adam akşam eve gidip karısına-çocuğuna işsiz kaldığını nasıl söyler" diye dert ediniyor. Bunu, "çok büyük bir acı" olarak görüyor ve kimseye yaşatmamak için de "elimden geleni yapacağım, krizi tensikatsız atlatma hesapları içindeyim" diyor.

İşte İnsan: Size göre dünya tarihinde görülmemiş bir kriz bu, nasıl etkilendiniz?

Özilhan: Son dört-beş yıldır büyüme trendindeydik, şirketlerimizin değerleri milyar dolarla ölçülüyordu ama bugün, bunların hiçbiri ortada yok. Şirketlerimiz çok ciddi değer kaybetti, üçte bire kadar düştü.

Bu kaybı nasıl tolore edeceksiniz?

Türkiye dört-beş yıldır büyüyor, bu önemli bir gerçek. Herkes bu büyüme döneminde para kazandı. Herkes yağlandı, mali gücünü kuvvetlendirdi. İşletmelerin bir dönem küçülmeyi tolore edebileceğini düşünüyorum. Bütün dava, çarkların durmaması.

Çarkların dönmesi için ne lazım?

IMF anlaşmasının gündeme gelmesi faydalı olur. 25 milyar dolarlık bir anlaşma Türkiye'yi rahatlatır. Bu, güven yaratmada da çok önemli. Bir miktar geciktik. Şimdiye dek yapılsaydı özellikle bankacılıkta güven oluşurdu. Ancak işadamlarıyla politikacıların kimyaları farklı. Biz daha 'proaktif olalım, tedbir alalım' diyoruz, politikacı 'biraz daha bekleyip görelim, başka etkenler olabilir' diyor.

"IMF anlaşmasıyla bankalara güven gelir dediniz" ama bankalar reel sektörü zora sokmakla suçlanıyor… Banka sahibi bir sanayici olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Finans sektörü inanılmayacak kadar likit. Bunu bankacı olarak söylüyorum. Orta boy bankamızın bile had safhada likidi var. Ama bu likidin üstünde oturuyoruz çünkü geleceği görmek mecburiyetindeyiz. Bankalar, zarar etmek uğruna bunu yapıyor çünkü sendikasyon kredilerinin tekrarlanamayacağı ihtimalini düşünerek temkinli davranıyorlar. Tedbir alınca da bu defa, reel sektör sıkıntıya giriyor.

Eskiden gözler finanstaydı, şimdi reel sektörde. Sanayici şapkanızla yanıtlayacak olursanız reel sektörde neler oluyor?

Üçüncü çeyrekte sanayi üretiminde düşüş vardı bu, muhtemelen dördüncü çeyrekte de devam edecek. Belki de negatif bir büyüme çıkabilir. Bu ortamda talep de düşüyor. Tüketicilerde tasarruf eğilimi arttı. Çalışan 'işimi kaybedecek miyim' korkusuyla, esnaf 'ya satamazsam' korkusuyla kapanıyor.

Bu korku, Anadolu Grubu'na nasıl yansıdı? En çok hangi şirketleriniz etkilendi?

Krizden en çok otomotiv ve inşaat sektörü etkilendi. Otomotiv sektörünün hem üretim hem de satış tarafında yer aldığımız için biz de etkilendik. Geçen yıla göre yüzde 35-40 küçülme var otomotivde.

Ana işimiz olan içecek grubunda durum nasıl?

İçecekte Coca Cola ile ortaklığımız, Türkiye ve yurtdışında fabrikalarımız var. Ayrı şekilde Efes'in yurtdışındaki üretim tesisleri var. Sektörden sektöre etki fark ediyor, hızlı hareket eden tüketim malları genellikle krizden daha az etkileniyor. Kasım aralıktan sonra büyüme durdu. Rakamlarımız geçen yılla aynı seviyede olur. Bu, bütçe hedefimizin bir miktar altında.
Krizin yarattığı stresten dolayı atıştırmalık yiyecek ve içecek satışlarının artması bekleniyordu.

Rakamlar bu tahmini desteklemiyor anlaşılan...

Ekonominin iyi olduğu dönemlerde, insanların araba ve ev sahibi olmak gibi daha büyük hedefleri vardır. Kriz dönemlerinde yemeye ve içmeye, bir miktar da giyinmeye ayırırlar paralarını. Orada tasarruf eğilimi çok fazla öne çıkmaz. Ayrıca bu sözünü ettiğimiz ürünlerin fiyatları çok düşük. Herkesin cebinde bunlara harcayacak kadar para var. Ama asıl 2009 zor bir yıl olacak.

Gıda tüketiminde daralma oldu mu?

Mc Donalds fazla etkilenmedi çünkü çok ucuza beslenme imkanı sunuyor. Kırlangıç ve Komili'nin satışlarında bir miktar düşüş var. İnsanlar şu sıralar daha küçük miktarlarda ama daha sık alıyor.

Samsung markasıyla yaptığınız, elektronik ürün satışlarında düşüş olmuştur herhalde?

Evet orada biraz daha fazla hissediyoruz krizi. Samsung LCD ve plazma televizyonda dünyanın en iyisi. Türkiye'de de hakikaten bu alanda bir numara. Dünyada konjonktür bu ürüne yarıyor, fiyatları çok düşüyor. 10 yıl önce ben bile '10 bin dolar bir televizyona verilir mi' diye düşündüğüm için plazma almamıştım. Bugün bin dolarlara geldi. Türk aile yapısına televizyon çok uyuyor ama orada da hafif bir düşüş trendi var.

Bu arada krize rağmen Sinop'ta termik santral yatırımı yapacağınızı açıkladınız...

Enerjiyi, grubumuzun önemli sektörlerinden biri haline getirmeyi planlıyoruz. HES projeleri, rüzgar enerjisi projemiz var. 10 yılda öz kaynaklardan 1 milyar euroluk yatırım planlıyoruz. Bu yatırımın yüzde 30'unu oluşturacak, geri kalanını ise kredi ile finanse edeceğiz. Enerji yatırımlarımızdan en büyüğü 1 milyar dolarla Sinop'taki 1020 MW'lık termik santral olacak. Enerjide yatırımlarda sermaye oranı yüzde 30'dur bu da, 300 milyon euroya tekabül ediyor. 700 milyon da uzun vadeli kredi kullanacağız.

Bu ortamda kredi bulmak zor olmayacak mı?

Henüz kredi temin etmedik ama zaman içinde edeceğimizi düşünüyorum. Çok yakın çalıştığımız yerli ve yabancı bankalar var. Dolayısıyla onlar da kredi verip para kazanmak isteyebilirler. Enerji, Türkiye'nin ihtiyacı olan uzun vadeli bir sektör.

Gürcistan'da hidroelektrik santrali kuracaktınız, değil mi?

Evet küçük bir hidroelektrik santral projemiz var. 70-80 MW'lık santral için aşağı yukarı 100-110 milyon euro yatırım yapılacak. Buradan sağladığımız enerjiyi yazın Türkiye'ye, kışın
Gürcistan'a vereceğiz.

Bulunduğunuz sektörlerde lider olduğunu görüyoruz. Hangi markayla işbirliği yapsanız sanki sihirli bir değnek dokunmuş gibi o marka öne geçiyor. Bunun sırrı ne, tesadüf değildir herhalde?

Elbette değil! Tüketiciye çok yakın, haşır-neşir bir grubuz. Örneğin 10 yıl önce dünyanın en büyük markası Coca Cola ile ortak olduğumuzda satışları 50-60 milyon kasayı geçmiyordu. Bugün iş, 10 misli büyüdü. Efes yüzde 80 pazar payına sahip. Bu başarıda ayrıca dağıtım kanallarımızın güçlü olmasının payı da büyük. Tüketici şikayetlerini çok önemserim. Şikayet yolu bana kadar açıktır, e-mail ya da mektupla gelir.

Şikayetlerin sonuçlarını takip eder misiniz?

Tabii ediyorum. Ayrıca yurtdışı ve yurtiçinde devamlı pazar gezerim. Bakkallara süpermarketlere gider 'Neler satılıyor, ne oluyor ne bitiyor, bizim ürünlerimiz nasıl duruyor' bakarım. Anadolu'ya gittiğim zaman da mutlaka pazar gezmeye çalışırım.
İşi bu kadar sıkı tutan, yakından takip eden patronla çalışmak profesyonel yöneticiler için zor olmalı…

Yöneticilerle çok açık bir diyalogumuz var. Kapım da, telefonum da hep açık. Her şekilde bana ulaşabilirler. Zannediyorum ki güvenilir bir patronum. Büyük kurumlarda güven unsurunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Profesyonelin şirketine ve yönetime güvenmesi önemli. Delege eder, takip ederim. Ufak, büyük hiçbir şeyi unutmam. Bu da onların kendilerini geliştirmelerini sağlıyor. Öne çıkabiliyor, grubu temsil ediyorlar.

Bu arada 20 bin çalışanın gözü kulağı sizin istihdam politikanızda. Bu konuda nasıl bir yol izleyeceksiniz?

2001 krizinde çalışanımız çok fedakarlık yaptı. Onları ücretsiz izne çıkardık ama işlerimiz toparlanınca geri çağırdık. Hiç fire vermeden o krizi atlattık. Arzumuz bu krizi de aynı şekilde atlatmak. Kimse çalışanını çıkarmak istemez, o çok büyük bir acı. İnsanlarımız evine ekmek götürüyor çoluğu- çocuğu var. Hiç kimseye bu acıyı hissettirmeden krizi atlatmanın hesabını yapıyorum. Onların da çabalarını artırarak iyi bir verim ortaya koyacaklarına inanıyorum.

Bu yılı tamamlamak üzereyiz, 2009 yılı beklentileriniz neler?

Bu problemlerin hepsini daha yoğun yaşayacağız. Türkiye yüzde 2'ler civarında büyür. Ancak yüzde 4-5 civarında büyümesi lazım ki işsizlik artmasın.

BORÇLARIMIZ UZUN VADELİ

Dev bir yapının başındaki kişi olarak stresinizi nasıl atıyorsunuz?

Alıştım doğrusu. Gençken stres oluyor ama belli bir dönemden sonra çok fazla etkilenmiyor insan. En fazla kar edemezsiniz ya da 100 lira kazanıyorsanız, 50 kazanırsınız. Üzerinizde büyük borç baskısı yoksa stresiniz olmaz.

Sizin borç yükünüz olmalı, son yıllarda özellikle yurtdışında büyük yatırımlar yaptınız?

Yurtdışında bira fabrikaları aldık. Bu yatırımların bir kısmını özkaynakla, bir kısmını krediyle yaptık. Çünkü kredibilitemiz yüksek ve bankalarla iyi diyalogumuz var ama üzerimizde kısa vadeli borç yükü yok. Biraz da tecrübemizle uzun vadeli krediler kullandık.

'Stres yok' diyorsunuz yani?

Stres oluyor tabii ama en önemlisi bu, sıhhatimize ne kadar etki yapıyor? 2008 zor bir yıl oldu ve çok yoruldum. Basket maçına gitmek hobim, orada rahatlıyorum.

GRUBA ÜÇÜNCÜ JENERASYON GELİYOR

• Özilhan ve Yazıcı ailelerinin ortaklığıyla kurulan Anadolu Grubu'nda üçüncü kuşak işe katılmış durumda.

• Her iki ailenin çocukları da ileriye dönük hazırlanıyor.

• Çok iyi eğitim almayan hiçbir aile ferdi, gruba giremiyor.

• İyi bir eğitim alan aile ferdi işe sıfırdan başlıyor. Yukarıya doğru yavaş yavaş çıkıyor.

• Özilhan'in iki kızı, bir oğlu var. Kızının biri Anadolu Sağlık Merkezi'nde çalışırken diğeri de iş hayatına grup dışında başlamayı tercih etmiş. Oğlu, iki yıldır Moskova Coca Cola'da çalışıyor.

MUHTAR İŞİMİ ZORLAŞTIRDI

Emeklilik planları yapmaya başladınız mı?

Arada oluyor tabii… Şu anda hem yönetim kurulu başkanı hem de CEO'yum ama bir dönem sonra CEO'luğu bırakacağım.

Ne zaman?

Bir adayım olunca! Zaman vermeyeyim ama farklı adaylar var. Bu, bir profesyonel de olabilir, aileden biri de.

Coca Cola Company'nin bir numaralı koltuğuna oturan Muhtar Kent herhalde kafanızdaki CEO tanımına en çok uyan adaydı?

Evet doğru söylüyorsunuz, Muhtar benim kafamdaki CEO tanımını dolduran biriydi. Şunu söyleyeyim Muhtar benim işimi zorlaştırdı.

Kendisiyle görüşüyor musunuz? Ne diyor kriz için?

Sık sık telefonda görüşüyorum. Ayrıca Türkiye'ye geldiğinde de yüz yüze görüşüyoruz.

'Amerika'da ne oluyor, dünyada ne oluyor' bize anlatıyor. Biz de ona bizim bölgeyi aktarıyoruz.

.
.

Tuncay Özilhan

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org