Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 


 

Nevval Sevindi Gözüyle 


Resmimi Düzenleyeyim
Aşk başkasında kendi yolculuğumuzu yapma halidir
Aşk başkasında kendi yolculuğumuzu  yapma halidirNevval Sevindi..Vatan Gazetesi'nden  Fatma Kahraman Hanım'ın benmle yaptığı söyleşiyi sunuyorum.....Aşk başkasında kendi yolculuğumuzu  yapma halidirFK: "Ruhunu Arayan Aşk" adıyla günümüz tüketim toplumuna eleştiri mi getiriyor?NS: Evet ciddi bir eleştiri! Sadece cinsel partner arayan, bağlanmayan aile istemeyen, kendine odaklanmış  bencil tüketicilere karşı kendi kültürümün değerlerini  koyarak ve sentezleyerek ruhu olmayan bedenin sadece ceset olduğunu  anlatıyorum.FK: Bu ruh  kadın ruhu mu erkek ruhu mu? Olaylar ve durumlar kadın ya da kadına yakın  duran anlatıcının  gözünden mi yoksa erkek anlatıcının gözünden mi aktarılıyor?NS: İlk kitabım "Aşkın Ölümcül Etkileri" rahmetli Muzaffer Buyrukçu

5927 defa okundu.

yazının tamamı...
Kanseri Nasıl Yendim NEVVAL SEVİNDİK
Kanseri Nasıl Yendim NEVVAL SEVİNDİKCNN Türk Söyleşi.. izlemek için  ..Kanseri Nasıl Yendim NEVVAL SEVİNDİKCNN Türk Söyleşi.. 

15336 defa okundu.

yazının tamamı...
Güneydoğuda en verimli toprak Kadın
Güneydoğuda en verimli toprak KadınNevval SevindiGüneydoğu'da erkekler kadının toplumsal ve politik yaşama katılmasının önemini anlamışlar ama başkalarının önyargısını kırmak konusunda isteksizler. Buranın kültürel atmosferi herkesi öğüten bir değirmen. Buna bir de hiyerarşik feodal ilişkiler eklenince hayat çok zorlaşıyor.Herkes töre aleyhinde ama töreye uyuyor. Kadınlar artık televizyondan başka dünyaları ve onların kadınlarını izleyebiliyor. Onlar gibi yaşamadığının farkında. Ev içi yaşamı kabullenen kadın sokakta tek başına var olamıyor. Burada değişimi kız-erkek ilişkisi bazında sağlayacak olan yer üniversiteler . Sosyal alanlar onlarla birlikte açılmış. Normalleşmiş.Şanlıurfa Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülgani Hartavi: "Kadının toplumsal hayata girmediği

4749 defa okundu.

yazının tamamı...
Çorum markası
Çorum markasıNevval SevindiYerel değerlerimiz yok oluyor diye ağlanmak yerine ,elimizdekileri dünya sahnesine nasıl çıkarabilirim diye düşünmek gerekiyor.Bu nedenle Çorum'da Hitit Üniversitesi ve DM Danışmanlık ortaklığında 21-22 Mart tarihlerinde bir programa katıldım.Konu:Krizde "Halkla ilişkiler,ekonomi ve markalaşma"Bu programda ben marka kent ve markalaşmada kültürün önemi üzerine konuştum. Çorum 7-8 bin yıllık Hitit uygarlığının yanı sıra Frig, Roma,Bizans, Selçuklu uygarlıklarının bir çok hazinesine sahip. Çorum Hitit uygarlığı hazinesinin üstünde oturan yoksul,muhtaç bir adama benziyor. Tüm dünyanın destinasyonu olabilecek bu olağanüstü hazine beş yıl önce harika bir müzeye kavuştu. Her şey çok yavaş ilerliyor. Neden?Çünkü Çorum kendi şehir kültürüne, kimliğine,tarımına,ürünlerine

5007 defa okundu.

yazının tamamı...
AB Yolunda Ahilik
AB Yolunda AhilikNevval Sevindi..Duayen bankacı Bülent Şenver ile yaptığımız söyleşiyi paylaşıyorum....İzlemek için lütfen tıklayın.        ...AB Yolunda AhilikDeşifresi..Nevval Sevindi (NS)Bülent Şenver(BŞ)..NS: AB yolunda ahilik programında yeniden sizlerle birlikteyiz. Bir hatırlama yapmak için ben hep girişte size ahilikten söz ediyorum, 21. yüzyılın değerleriyle ahiliğin  nasıl ortak değerlere sahip olduğunu ve bugünün değeriyle ahiliği anlamanın önemi  üzerine yine ahiliğin etik, şeffaflık, sivil toplum örgütü toplum olması, yerel yönetim, yereldemokrasi özellikleri, sosyal piyasa ekonomisini gerçekleştirmesi, tüketici mutluluğunu kendisine şiar edinmiş olması, kalite ve verimlilik konusunda İSU standartlarından çok önce 700 yıl önce bu hale getirmi

4975 defa okundu.

yazının tamamı...
AnneyizBiz
AnneyizBizNevval Sevindi..Sayın Nalan Çelikbudak'ın AnneyizBiz için benimle yaptığı söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum...Gazeteci - Yazar Nevval Sevindi Çalışkan ile konuştuk İzmir'de doğan Nevval Sevindi, İzmir Türk Koleji mezunu. Ankara Üniversitesi Antropoloji bölümünü bitirdi ve Klasik Arkeoloji ve Antik Yunan alanında Master yaptı. 1987/89 yıllarında Dünya Bankası'nın Çukurova Bölgesi Gelişim Projesi'nde görev aldı. Serbest yazılarına bu yıllarda başlayan Sevindi, 1990 yılında Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Uzun Metrajlı Sinema Senaryosu Ödülü kazandı. Yeniyüzyıl Gazetesi'nde kadın-erkek ilişkileri, kadın hakları, sosyal ve kültürel politikalar üzerine yazılar yazdı. Fettullah Gülen ile New York Sohbeti röportajını yapan Sevindi, bu röportajlarını kitap olarak yayınladı.Sevindi ayrıca Ka

5268 defa okundu.

yazının tamamı...
TOPLUMSAL UZLAŞMA DEMOKRATİK HAYATA NASIL GEÇİRİLİR ?
TOPLUMSAL UZLAŞMA DEMOKRATİK HAYATA NASIL GEÇİRİLİR ?Nevval SEVİNDİ 1980 yılındaki bir yazısında sosyal antropolog Sedat Veyis Örnek bunu çok net dile getirir:" hizmet götürülen halk kesimlerinin toplumsal ve kültürel yapıları iyice bilinmedikçe ; bu yapıyı oluşturan tutum ve davranışlar doğru olarak saptanmadıkça; hizmet götürenle hizmeti kabul edecekler arasındaki duyarlı dengeler ve odaklar nesnel olarak belirlenmedikçe atılan adımlar çoğu zaman boşa gidecektir. Bu nedenle bilgi ve becerilerini halka sunan öğretmenlerin, doktorların, veterinerlerin, yöneticilerin, kısaca halkla ilişkisi olan her meslek görevlilerinin her şeyden önce halkı iyi tanımaları; onun yapısal özelliklerini, belirli durumlardaki tepkilerini ya da kabullenme , benimseme eğilimlerini, yeniliğe, çağdaşlığa açık ve k

4378 defa okundu.

yazının tamamı...
BİZE DURMAK YARAŞMAZ
BİZE DURMAK YARAŞMAZNevval Sevindi..İletişim yolları kesilen geçen yüzyılın insanı sevgisiz bir labirentte kayboldu gitti. Yeni yüzyıla vasıl olanlar ellerindeki yumağı bırakmadan çıkış yolunu arayan sevginin ve aşkın çocukları.Yeni yüzyılın kadını ve erkeği; iletişim becerisini gönül zenginliği, anlayış, sevgi ve empati üstüne kurgulayacak modeldir.Geçen yüzyılın birbirine tahammül eden kadın ve erkeği nefret kartını gizli tutma alışkanlığını sürdürerek yaşadılar. Yaşamakta ısrar edenler ilişkinin kafa ve gönül beraberliğine dayanmak yerine mekan beraberliğine dayanmasını doğru model olarak savundular.Uzaklığı yenen ve sevgiyle birbirine sarılan yeni ortaklık ise, kadın ve erkeğin koparılmak istenen gönül bağlarını ilmek ilmek dokumakta.Bir erkek kendine mecbur bir kadının evinde yaşaması

4480 defa okundu.

yazının tamamı...
Aşağılık Kompleksi
Aşağılık KompleksiNevval Sevindi..Aşağılık kompleksi olanlar kendi şahsına saygı duymadıkları için kendilerine saygılı olanlara da saygı göstermez. Kendini aşağı gördüğünden kendini aşağılayanı da yüksek görür. Onlara tevazu gösterirseniz sizi aşağı zannederler, kibirli olup onlardan üstün olduğunuz hissiyle davranırsanız, size hürmet ederler.Sayısız güzel, özlü söz var; hepsi doğru kabul edilir. İçlerinde yanlış olanlar olduğu gibi söyleyen kişiye ve zamana has olanlar vardır. Yeni bir söz söylediğinizde illa geçen yüzyılın bilge şahısları, tescilli filozoflarının görüşlerinin süzgecinden geçiriliyor ise fikirlerin geliştirilmesi de mümkün değildir. "Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bu gün yeni şeyler söylemek lazım, cancağızım." MevlanaEğer geçmişe bağlı yaşayacak isek yeni bir şey

5377 defa okundu.

yazının tamamı...
Sevebilmek için mütevazılık
Sevebilmek için mütevazılıkNevval sevindi..Türkiye'de insanlar yaramaz erkek çocuklara müsamaha gösterirler; çünkü yaramaz çocuk akıllıdır diye inanırlar ve birbirlerini de buna inandırmaya hazırdırlar. Yaramaz kızlar için pek geçerli olmayan bu dayanaksız yargı zaten şımarık ve sorumsuz yetiştirilen erkek çocuğun hepten duvarlara tırmanmasına neden olur. Bugünkü moda deyimiyle hiperaktif diyerek de masum gösterilir bütün şımarık davranışları. Oysa amaçsız hareketlilik zeka geriliği veya otistik çocuklarda da sık görülür. Hiçbir disiplin görmeden büyümesi, pohpohlanması sonucu çocuk kalan ve yetişkin olamayan erkekler daha sonra toplumda önemli görevler alırlar. En önemsiz ve sıradan görünen pozisyonları da "koca ve baba" olma halidir. Bir erkek iyi baba ve koca olabilir mi diye çok ince e

4485 defa okundu.

yazının tamamı...
Giyeceği kıyafet kadının kendisine bırakılmıştır Ayşe Sucu
Türkiye Diyanet Vakfı, 'Başörtüsü İslam'ın önşartı değil' diyen Kadın Faaliyetleri Müdürü Ayşe Sucu'yu 'tekzip' etti haberi dün gazeteelrde yer aldı.'Dini konularda görüş bildirmek, bizim işimiz değil'diyen yöneticileri İlgili kanunda verilen görevler haksız çıkarıyor: 'İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek' şeklinde. Halkı aydınlatmak ezber geçmek mi?Ayşe Sucu, geçen hafta düzenlenen konferansta, kadınların, İslam'da örtünme şekliyle ilgili net bir yanıt istemesi üzerine şöyle demişti:      'Kadın kendisini nasıl dindar hissediyorsa kendini öyle ifade etmesi gerekiyor. Kuran-ı Kerim'de başörtüsü ile ilgili ayette örtünme şekliyle ilgili bir açılım yok, 'illa şöyl

5425 defa okundu.

yazının tamamı...
Meclis'i şu bıyıklı erkeklerden kurtaralım!
Meclis'i şu bıyıklı erkeklerden kurtaralım!...Vatan Gazetesinde benimle yapılmış bir söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim....Meclis'i şu bıyıklı erkeklerden kurtaralım!Güzel, bakımlı, ve azimli bir kadın? İnce topuklu ayakkabıları, feminen kıyafetleri, sarı saçları  ve bakımlı görüntüsüyle tanınan bir gazeteci-yazar. Yeni Yüzyıl ve Zaman gazetelerinde çalışırken yüzlerce hayata tanıklık eden, Nevval Sevindi, 12 yıldır Anadolu?da konferanslar veren, Fethullah Gülen?le gerçekleştirdiği röportajı kitaplaştıran kansere karşı verdiği mücadelesini zaferle sonuçlandıran, tam anlamıyla bir ?azim? emsali. Savaşçı ruhunu şimdi siyaset arenasında da sergilemeye kararlı. Sevindi, ANAP, ve DYP?nin birleşmesiyle kurulan Demokrat Parti'den İstanbul 1'inci bölge milletv

5270 defa okundu.

yazının tamamı...
Refah isteyen, köklerine baksın
Refah isteyen, köklerine baksın Türk şirketleri ve yöneticileri insan kaynaklarını seçmeyi ve kullanmayı henüz bilmiyorlar. Yönetimden anlaşılan ?emir komuta? zinciri devamlılığı, sadece yöneticiler değil çalışanların da inisiyatif kullanımına, yaratıcılığa yakın değiller. Böyle eğitilen insan kaynakları yeni gelenlerin önünü de tıkamakta. Dünyada gelişen olayları, bilimsel yöntemleri okumayan ve inanmayan ?paralı? adam sadece ?kâr? etmekle hem de kısa vadede sonuç almakla ilgili. Yakın çevresi de onun başarısını alkışlayanlardan! Bu nedenle toplum yararına, kültüre para ayırmayı ?boşuna? olarak değerlendirmekte. Japonlardan ?kalite çemberi?ni bire bir alarak, Avrupalılardan insan kaynakları değerlendirme soru formlarını terc

4762 defa okundu.

yazının tamamı...
Lale'ye dair
Lale'ye dair Evet yine lale mevsimindeyiz. Nisan ve mayısın o nazlı rüzgârının o narin çiçekleri tatlı tatlı salladığı mevsim. Londra?da, Osmanlı dönemine ait bir lale kitabı müzayedeye çıkmıştı 1996?larda. 1720?lerde basılmış olan bu kitabın eşi benzeri yok. Çünkü kitapta, hat sanatı ve olağanüstü lale desenleriyle tek tek o dönemin laleleri anlatılıyor. Hepsinin özellikleri sayılıyor. Kitabın müzayede açılışı 60 milyar lira civarındaydı. Uzmanlar kitabın, Osmanlı?nın laleye verdiği önem ve değerin eşsiz bir kanıtı olduğunu belirttiler. 1718?lerden 1730 Patrona Halil isyanına kadar yaşanan devir tarih kitaplarında Lale Devri olarak geçer. Bu dönemin belirgin özelliği İstanbul?da olağanüstü bir lale kültürünün varlığı, gelişimi. Avrupa?nın ort

5534 defa okundu.

yazının tamamı...
GÜNEYDOĞUDA EN VERİMLİ TOPRAK: KADIN
GÜNEYDOĞUDA EN VERİMLİ TOPRAK: KADINGüneydoğu?da erkekler kadının toplumsal ve politik yaşama katılmasının önemini anlamışlar ama başkalarının önyargısını kırmak konusunda isteksizler. Buranın kültürel atmosferi herkesi öğüten bir değirmen. Buna bir de hiyerarşik feodal ilişkiler eklenince hayat çok zorlaşıyor.Herkes töre aleyhinde ama töreye uyuyor. Kadınlar artık televizyondan başka dünyaları ve onların kadınlarını izleyebiliyor. Onlar gibi yaşamadığının farkında. Ev içi yaşamı kabullenen kadın sokakta tek başına var olamıyor. Burada değişimi kız-erkek ilişkisi bazında sağlayacak olan yer üniversiteler . Sosyal alanlar onlarla birlikte açılmış. Normalleşmiş.Şanlıurfa Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülgani Hartavi: ?Kadının toplumsal hayata girmediği y

6159 defa okundu.

yazının tamamı...
Türkçe'yi Dünya Dili Yapmak
Türkçe'yi Dünya Dili Yapmak 21. yüzyılda nasıl bir Türk kimliği olabilir? Kimliğimiz bizim bellidir. Bunu Türkiye'de yorumlayanlar, Şamanizm'in çerçevesi içinde şovenizmden yola çıkanlar oldu. Bir zamanlar Misak-ı Milli dendi, Atatürk Milliyetçiliği dendi. Bütün bunlar yorumlandı, ne oldukları sorgulandı. Bugün de herhalde zannediyorum kendi değerlerimizin, kendi tarihimizin, kendi göreneklerimizin üzerinde durup araştırmak lazım. Zannediyorum, 21. asra girerken gerçek kimliğimiz, bağlı bulunduğumuz ülkelerle beraber, Türklük dünyası ile beraber tarihin derinliklerinde, tarihin katmanlarında araştırılmalı, tarihi eserler, vicahi kültürle birlikte yeniden bir arada ele alınmalı. İslamiyet bu mevzuda çok önemli bir unsur. Günümüzde herkes yeniden kendi dinini, tarihteki inanç ve kimliğini ar

5781 defa okundu.

yazının tamamı...
GAP?IN SOSYAL BOYUTU
GAP?IN SOSYAL BOYUTUGüneydoğu Anadolu Projesi (GAP), sürdürülebilir insani kalkınma ilkeleri doğrultusunda ele alınmakta ve uygulanmaktadır. Projenin temel hedefi yöre insanının gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu sürecin proje sonrasında da sürdürülebilir kılınması için insan kaynaklarının geliştirilmesi, kalkınmada eşitlik ve adilliğin sağlanması, katılımcı demokratik bir kültür ve toplumun geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle GAP'da çok sektörlü ve entegre bir yaklaşım benimsenmekte, fiziksel yatırımlar yanında bunlarla eşgüdüm içinde eğitim, sağlık, kırsal ve kentsel altyapı, kültür, turizm vb. sektörler de planlı bir şekilde ele alınmakta ve tüm proje süreçlerine toplumun katılımının sağlanması hedeflenmektedir.Bölgede gerçekleştirilmek istenen sal

8537 defa okundu.

yazının tamamı...
CHP
CHPBüyük bir ulus olmak ideallerine sonuna kadar bağlı kalmak demektir. Atatürk?ün kurduğu partide ne ulus ideallerini , ne de aydın ideallerini görüyoruz. Sonsuz bir öfkenin fırtınası içinde savrulurken bile aymayan zihniyetin ilkelliği, patlamış bir lağım borusu gibi CHP Parti Meclisi oyununa akıyor. Adnan Keskin ve benzerlerinin kaba kasaba politikacısı oyunu neden Baykal?ı destekliyordu? Çünkü Baykal giderse onlar da gidecekti.Mücadeleden bıkmadan cesaretle ideallerin peşinden gitmek gerek. Aşağılık ve pis işleri görmemezlikten gelemeyiz. Bunun için 19. yüzyıla ait zihinsel kalıplardan ve anlayışlardan kurtulacağız.Türkiye?de yasakçılık en yaygın ideoloji. Üstelik bir sınıfın malı değil. Her sınıftan ve katmandan insanın diğerlerine hissettiği duyguları besleyen bir p

4721 defa okundu.

yazının tamamı...
BİREYSİZ KALKINMA OLMUYOR
BİREYSİZ KALKINMA OLMUYORRefah düzeyimizi bir türlü yükseltemiyoruz. Yanımızdan yöremizden eskiden beğenmediğimiz ülkeler, ideolojiler koşarak geçiyor. Biz geride kalmamıza sadece bahaneler uyduruyoruz.Bir kalkınma stratejisi olmayan ülkemizde hükümetlerin  işi sorunlarla boğuşmak. İltihaplı yerlere bir dilim patates koymak.Gelecek vizyonu geliştiremeyen; hatta bundan ürken politikacılar ?değişmezlik? patenleriyle kaymayı seviyor. Koltukta kalıcı olmak için değişmezliği seçenler değişiveriyor! Osmanlı padişahları önlerine gelen evraka ?mucibince amel ola!? yazarmış. Demokrasi nakaratında bir türlü ?mucibince amel? işlemedi.Ağaçları kestik, bağları söktük, gölleri ve denizleri çöple doldurduk,tarihi varlıkları dışarı sattık, ipeği ithal eder olduk tı

5530 defa okundu.

yazının tamamı...
AŞKIN GÖNÜL GÖZÜ
AŞKIN GÖNÜL GÖZÜRuhumuza açılan gizli kapı aşktır.Bu binbir kapılı bir sarayda anahtarın olduğu odayı aramaya benzeyebilir. Hangi kapının ardında acaba aşk denilen serüven? Heves rüzgarı açar bir çok kapıyı ardına kadar,heyhat anahtar sadece bir imgelemdir  mum denizinde. Aşk'ın kendinden geçme ve kendi benliğinden sapması  ateşten bir kor gibi düşer içine. Aşk'ı kendinden geçiren bu üst düzeydeki imgelem gücüdür. O aşık olduğu insanı yücelterek kendi varlığının dışına taşar. Bu taşmanın Nil nehrinin yıllık taşmasından daha fazla bereket getirdiği doğrudur amma, götürdüğü de vakidir. Geri çekilirken sular  abartmanın ve yüceltmenin karşılığı olmayan şeyleri hatırlatır. Büyük bir acıyla yanması esas olarak sevdiğini kaybetmek değildir. Kaybedilen duygular ve inanılmaz düşlerd

5617 defa okundu.

yazının tamamı...
NE ARARSAN KENDİ İÇİNDE ARA
NE ARARSAN KENDİ İÇİNDE ARAModern olmak, paradoks ve çelişkilerle dolu bir yaşam sürdürmek demektir. Çağdaşlık, ortak yaşamları kontrol etme ve çoğu zaman yoketme gücüne sahip devasa bürokratik örgütlerin gölgesi altında yaşamak ama yine de bu örgütlerin karşısına çıkmaktan, dünyayı değiştirmek ve bizim kılmak için savaşmaktan bir an olsun caymamak demektir.park etmek,yemek ve yıkanma,sıradan kucaklaşmalardan ibaret bir günlük yaşamın tekdüze günlerin güzel,naif ve kırılgan dokusunda bu hayatı sürdürmek için kahramanca  mücadelelerin gerekliliği, kimi zaman da kaybediyor olmamız...Savaşmayı ve sevmeyi sürdürmek...Modern yaşam bir çok kaynaktan beslenegelmiştir:Evrene ve onun içindeki yerimize dair düşüncelerimizi değiştiren büyük keşifler, bilimsel bilgiyi teknolojiye dönüştüren, yeni

5571 defa okundu.

yazının tamamı...
AVRUPALI MÜSLÜMAN TÜRKLER
AVRUPALI MÜSLÜMAN TÜRKLER?Kimlik kavramını tarif etmek kolay değil. Bu sorun için bir kitap yazmış olmama rağmen hálá konuyu tüketmiş değilim ?diyor  Amin Maalouf. Bizdeki ideolojik kolaycılık  ve kişilik kavgasını ideolojinin ardına sığınarak yapma nedeniyle kimliği de şıp diye tarif ediyor bir çoğu. Teorinin geliştirilmediği , Batı kavramlarıyla ve Batı modernizmiyle kendini kavramlaştırmaya çalışanlarla hepsini karşı cephe kabul edenler marjinal yapılar doğurdu. Örneğin çevre duyarlılığı olana eskiden sol çevreler burjuva derdi. Bu kısırlık ?yeşiller? gibi bir taban hareketinin doğmasını engelledi. Tüm ideolojilerin odak noktası ve tek sloganı ?biz geliriz iktidara ve her şeyi düzeltiriz? nasılını merak etme sen!Ben sadece Müslüman

4750 defa okundu.

yazının tamamı...
YEŞERMEYEN MUHABBET TOHUMU
YEŞERMEYEN MUHABBET TOHUMUMasaldır bu ya  bir padişahın kızı ile başlar.  Yedi peçeli sevdiği ile evlenmiş ama merakına söz geçirememiş. Kuruntusunu def etmek için  yasağı dinlemeyip yedi peçeli şehzadenin uyurken yedi peçesini de bir bir kaldırmış?Yedinciyi de sıyırınca  şehzadeden bir alevdir fışkırmış,başlamış allı,yeşilli yanmaya?Sultan hanım başına el çalmış demiş ki:?şeytana uydum,sevdiğimi yaktım.? *Sultan-ı aşk  konunca can kafesinin kenarına ona hayır demek kimin haddine. Kaç kulaçtır mihnetinin derinliği hiç düşünmeden atlar insanoğlu. Hep kadınlar bilinmezlik efsunu içinde sunulur aleme de erkekler  düz bir ova misaliymişcesine  konu dışında tutulur. Yukarıdaki masalda erkeklerin yedi peçeli olduğu her peçeyi sıyırdığınd

5829 defa okundu.

yazının tamamı...
SESSİZ OL KALBİNİ DİNLE!
SESSİZ OL KALBİNİ DİNLE!Mevlana?da en yüksek mertebe ?kalp?e aittir. O bedenin çocuğudur,fakat onun hakimi olur.Mevlana kalbin çocukla karşılaştırılmasını pek sever ve der ki: ?Kalbim olan çocukcağız rahat etsin diye,/ Çocuk gönlüm rahat etsin diye/Çok sessiz hareket ederi. /beşiği sallandığında o,uykuya dalar gider?*Kalp bizim kültürümüzde  duygularımızı, sevgimizi barındıran kocaman bir bahçedir. İnsanın bir diğer parçası da ?nefs?dir. Bir insan tuzak kurar,yemek ya da satmak için zavallı küçük kuşları tuzağa düşürür.Buna mekr(hile) denir.Fakat bir padişah kendi cevherinden haberi olmayan,kıymetsiz,acemi bir doğan tutar,bileğine alıştırırsa ,bundan maksadı onu şereflendirmek,ona bilgi ve terbiye vermektir. Buna hile demezler. Her ne kadar bu

5198 defa okundu.

yazının tamamı...
KALBİNİZ NEREDE?
KALBİNİZ NEREDE?Avrupa?nın en ünlü dergileri hayatın anlamından söz ediyorlar. Stern dergisi editörü gibi dinlerin hayatın anlamını bulmada binlerce yıllık rolünden söz ediyorlar. Yüzyıl içinde hayatın anlamını kaybeden yerine otomatik makineler kazanan ?kazı-kazan?cı insancıklar başlarını  nereye vuracaklarını şaşırdılar. Koyu Katolik  ailenin çocukları Budist oluyor, yüzlerce ?new age? denen Amerikan tarikatları para basıyor, sakinleşmek için uzak doğu meditasyonları yok satıyor.Ölüm nedenleri sıralanırken kalp hastalıkları,kanser ve benzeri gruplar alt alta diziliyor. Hastalıklar sadece bir sonucun adı. Nedenleri üstüne kimse düşünmüyor. Doktorlar altı yedi dakika özel muayenede size kanser veya kalp olduğunuzu beyan ediyor. Bu tebligat sizi ne ya

4504 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKİYE DÜNYADA YERİNİ ALMALI
TÜRKİYE DÜNYADA YERİNİ ALMALIAvrupalı Türklerden söz etmek için öncelikle Türkiye? nin çerçevesini çizmeli. Türkiye , bölgenin laik ve demokratik rol modelidir .  Tüm komşularımızda ve  Kuzey Afrika ülkelerinde   Türk televizyonları izlenmekte. Türkçe sevilen,izlenen bir bölge dili. Kosovalı mültecilerle yaptığım söyleşilerde gençlerin Türkçeyi televizyondan öğrendiklerini ,  Kuzey Afrika ülkelerinde ve İran?da özellikle gençlerin Türkçe diziler izleyerek konuşur duruma gelmeleri anlamlı. Türkçe eğlence programları büyük izleyici kitlesi çekiyor. Dizilerin tiryakisi olanlar var. İran?da İngilizce dil kurslarından sonra en büyük talep Türkçe kurslarına. Gençler internet yasağını Türkiye? den telefon  hattı kiralayarak kırıyor. Dünya

4033 defa okundu.

yazının tamamı...
TOPLUMSAL UZLAŞMA DEMOKRATİK HAYATA NASIL GEÇİRİLİR ?
TOPLUMSAL UZLAŞMA DEMOKRATİK  HAYATA NASIL GEÇİRİLİR ?  Toplumsal uzlaşmanın sarıcı kolları kültürdür. Kültürde kestirme bir yol yoktur. Kopyalama öğrenme temrinlerinin bir yoludur ama fikir üretiminin kendi değildir. Toplumunu ve onun ürettiği kültürü tanımayanların demokrat olamayacağı aşikar. 1980 yılındaki bir yazısında sosyal antropolog Sedat Veyis Örnek bunu çok net dile getirir:? hizmet götürülen halk kesimlerinin toplumsal ve kültürel yapıları iyice bilinmedikçe ; bu yapıyı oluşturan tutum ve davranışlar doğru olarak saptanmadıkça; hizmet götürenle hizmeti kabul edecekler arasındaki duyarlı dengeler ve odaklar nesnel olarak belirlenmedikçe atılan adımlar çoğu zaman boşa gidecektir. Bu nedenle bilgi ve becerilerini halka sunan öğretmenlerin, doktorların, ve

3809 defa okundu.

yazının tamamı...
21.YÜZYILDA BİLGİ TOPLUMUNDA TÜRKİYE?NİN YERİ
21.YÜZYILDA   BİLGİ TOPLUMUNDA TÜRKİYE?NİN YERİ20.yüzyıl insanın gerçek teknik devrimi yaşadığı zaman dilimidir. Bu inanılmaz yüzyılda düşlerle gerçekler birbirine karıştı; aya ayak basmaktan gezegenlere uydu göndermeye cep telefonuna kadar  teknik güç sınırlarını genişletti. Bu yüzyılı diğerlerinden ayıran en önemli kavram ?hız? oldu. Hız külliyen değişti. Işık hızıyla gerçekleşen değişimler ve yenilikler binlerce yıllık insan alışkanlıklarını, geleneklerini ve korkularını sarstı. Teknolojinin hızı insanı geçti ve yalnız bıraktı. Teknik ve mühendislik planlamanın dışında kalan insan hedeflerden dışlandı.20. yüzyılın olağanüstü teknik devrimi insanı yakalayamadığı için sosyal ve kültürel alanda  büyük bir boşluk oluştu.  Aklı kadar gönlüne ve ruhu

7366 defa okundu.

yazının tamamı...
CUMHURİYETTE KÜLTÜREL YAPILANMA
CUMHURİYETTE  KÜLTÜREL   YAPILANMAGoethe der ki; neredeki bir kavram yoktur, bir kelime imdata yetişir. Yani   sözcüklerle gözboyacılık yapmak ve içi boş sözcüklerle oynamak kolaydır .Biz kültürün yüzlerce tanımının olduğunu bildiğimize göre bunun bazılarını  göz önüne koyalım ki rota belirginleşsin.Kültür, Nermi Uygur?un sözleriyle, ? insanın ortaya koyduğu, içinde insanın varolduğu tüm gerçeklik demektir. Öyleyse ?kültür? deyimiyle insan dünyasını taşıyan yani insan varlığını gördüğümüz her şey anlaşılabilir. Kültür, doğanın insanlaştırılma biçimi, bu insanlaştırmaya özgü süreç ve verimdir. Kültür, insanın kendini kendi evinde hissetmesini sağlayacak bir dünya ortaya koymasıdır. Buna göre kültür, böylesi bir dünyanın anlam-varlığına i

6258 defa okundu.

yazının tamamı...

 

Bölümler 


Nevval Sevindi Gözüyle

Kimdir

Başarıları

Linkler

Kendi Sesiyle

Fotograf Albüm

Kitap Tavsiyeleri

TV

Tüm Yazıları

Nevval Sevindi Odası


Lider Arama
    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org