Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Nevval Sevindi Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Sevebilmek için mütevazılık
26.10.2008
Okunma Sayısı : 4485
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

Sevebilmek için mütevazılık
Nevval sevindi
.
.

Türkiye'de insanlar yaramaz erkek çocuklara müsamaha gösterirler; çünkü yaramaz çocuk akıllıdır diye inanırlar ve birbirlerini de buna inandırmaya hazırdırlar.

Yaramaz kızlar için pek geçerli olmayan bu dayanaksız yargı zaten şımarık ve sorumsuz yetiştirilen erkek çocuğun hepten duvarlara tırmanmasına neden olur. Bugünkü moda deyimiyle hiperaktif diyerek de masum gösterilir bütün şımarık davranışları. Oysa amaçsız hareketlilik zeka geriliği veya otistik çocuklarda da sık görülür.

Hiçbir disiplin görmeden büyümesi, pohpohlanması sonucu çocuk kalan ve yetişkin olamayan erkekler daha sonra toplumda önemli görevler alırlar. En önemsiz ve sıradan görünen pozisyonları da "koca ve baba" olma halidir.

Bir erkek iyi baba ve koca olabilir mi diye çok ince elenip sık dokunmaz erkek olsun, ev olsun diye herkes ısrarcıdır. Bir kocan olsun da sana bakacak durumdaysa istenecek başka bir şey yoktur. Okumuş yazmış, unvanlı erkeklerin yeni yeni eşlerine şiddet uyguladığını öğreniyoruz. Vaveyla da kopmuyor. Olabilir düşüncesi alt katmanda göz kırpıyor zihinlerde.

Benim dikkatimi yabancı erkeklerle evlenen manken ya da medya dünyasından güzel kızların eşlerini övmekte, sevmekte Tuğçe Kazaz gibi ileri gidip hediyelerini kimliklerinden bir parça çıkarıp atmakla vermelerinin anlamı.

Acaba neden bu kadar büyük bir hayranlık gösteriyor bu kızlar? Medyadan izlediğim kadarıyla mankenler çok popüler; ama erkekler gezmek konusunda, ilişki yaşamak için bayıldıkları mankenlerle evlenmekte pek acele etmiyorlar.

Geçen gün Tuğçe ve eşinin basit, mütevazı evlerinde yapılan çekimler vardı. Kocası ile basit insanlar olduklarını ve basit hayatlarından çok mutlu olduğunu anlatmaya çalışıyordu röportajda.

Buradaki gösteriş meraklısı ve başkaları için yaşayan insanlardan uzak bir tarz. Mankenlerin yaşadığı dünyadaki erkekler araba markalarıyla, işleriyle ve buna ilişik kadınlarının güzelliğiyle caka satan çocuk erkekler.

Yetişkin bir kadını mutlu etmek bir yana konuşmak bile mümkün değil. Sadece bu sınıfta değil genelde kentli ve okumuş erkekler evlilik lafından, birine bağlanma içeren herhangi bir davranıştan inanılmaz korkuyorlar.

Bir İtalyan'la evlenen Burcu Esmersoy da "Kimse beni Massimo kadar sevmedi." diyor. Daha önce çok evlilik teklifi alan ve evet dediği halde uzun flört döneminin bitmeyen sayfalarına dayanamayıp hayal kırıklığı yaşayan Burcu, erkeklere güvenini kaybettiğini söylemiş. Oysa İtalyan eşinin onu gördükten iki gün sonra evlenme kararı aldığını söylerken pek mutlu. Bu sevgiye inancı ve güveni sonsuz, bu anlaşılıyor. Çünkü kocası, kendine güvenen bir yetişkin olarak ne istediğini bilerek ona yaklaşmış ve onun hakkında polisiye araştırma gereği görmemiş.

Etek boyuna ya da yaşamına karışarak emirler yağdırmamış. Tam tersine Ferrari gibi bir firmada yönetici olmasına rağmen önce işinden vazgeçmeyi o teklif etmiş. Bu fedakarlıklar bizde hep kadının yapması gereken şeydir.

Erkek zaten evlenmekle büyük bir hediye verdiğinden fedakarlık yapılmış sayılır. Bu kızlar böylesine iyi eğitimli veya zengin oldukları halde mütevazı, yetişkin erkekler halindeki eşlerine hayranlık duyuyorlar. "Türkiye'de kimse beni böyle sevmedi." diyen Burcu bence önemli bir mesaj veriyor, sevmeyi öğrenmek için yetişkin,kendine güvenen ve hoşgörü gerekir.

Vay, benim dediğimi yapmadın, pata küte değil. Ferrari'de çalışan eşi bisikletle işine gidiyor. Özel bir araba olan Ferrari'yi kullanmak için henüz erken diye düşünüyormuş Massimo, oysa bizde ne çocuk yaşta, hamhalat ne marka arabalar kullanıyor bilse. Kimin parasıyla sorusunu sormadan gaza basarlar.

Mütevazılık, kültürümüzün en önemli yapıtaşlarından biriydi. Şimdi bu, değer olmaktan çıktı.

Buna bizim katkımız ne diye düşünmek gerekmez mi?

.
.
Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org